Çalışma planı: Aralık 2016 - Aralık 2019 tarihleri arasında hastanemizde akciğer nakli olan toplam 63 hasta (49 erkek, 14 kadın; ort. yaş 44.9±14.4 yıl; dağılım, 14-64 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri ve perioperatif klinik verileri kaydedildi. İndüksiyon ve pulmoner arter kateterizasyonu sonrasında kalp debisi, ortalama pulmoner arter basıncı, pulmoner kapiller kama basıncı, kardiyak indeks, pulmoner vasküler direnç, sistemik vasküler direnç ve sağ atriyal basınç termodilüsyon tekniği ile ölçüldü.
Bulgular: Hastaların 33"ü ameliyat sırasında ekstrakorporeal membran oksijenasyon desteği aldı. Ameliyat sırasında ekstrakorporeal membran oksijenasyon desteği gereken hastalarda sağ atriyal basınç (p<0.001), pulmoner kapiller kama basıncı (p<0.002), ortalama pulmoner arter basıncı (p<0.001) ve pulmoner vasküler direnç (p<0.001) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksekti. Sistemik vasküler direnç (p<0.032) ise, ameliyat sırasında ekstrakorporeal membran oksijenasyon desteği alan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşüktü. Ortalama pulmoner arter basıncının >39 mmHg (p<0.02) ve sağ atriyal basıncın >12 mmHg (p<0.047) olması, akciğer nakli sırasında intraoperatif olarak ekstrakorporeal membran oksijenasyon desteğinin bağımsız risk faktörleri idi.
Sonuç: İntraoperatif dönemde ekstrakorporeal membran oksijenasyon desteğine duyulan ihtiyacın öngörülebilmesi; mekanik destek ihtiyacının zamanlaması, yüksek mekanik ventilatör basınçlarından yeni greftin korunması ve hemodinamik stabilitenin etkin bir şekilde sürdürülebilmesi açısından oldukça önemlidir.