Çalışma planı: Mayıs 2006 - Ocak 2019 tarihleri arasında endovasküler aort onarımı yapılan toplam 168 hasta (135 erkek, 33 kadın; ort. yaş: 75.2±8.4 yıl; dağılım, 48-93 yıl) retrospektif olarak incelendi. Greft fiksayon yöntemlerinin etkilerini karşılaştırmak için pararenal aort çapındaki değişim dört seviyede ölçüldü: çölyak arterin altında, superior mezenterik arterin altında, distal renal arter seviyesinde ve distal renal arter çıkışının 1 cm altında. Suprarenal fiksasyonun böbrek fonksiyonu üzerindeki etkisini değerlendirmek için serum kreatinin, glomerüler filtrasyon hızı, kreatinin klirens oranı ve tahmini glomerüler filtrasyon hızının seri ölçümleri yapıldı. İşlem sonrası aort çapı ile ilişkili faktörler incelendi.
Bulgular: Aort çapındaki ortalama değişiklik istatistiksel olarak anlamlı olup, yalnızca distal renal arter seviyesi ölçümlerinde suprarenal fiksasyon grubunda %12.9±10 ve infrarenal fiksasyon grubunda %6.19±6.9 idi (p=0.001). Tip I kaçak (p=0.330) veya böbrek fonksiyonu ve advers olaylar açısından (p>0.107) gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. İşlem sonrası aort çapını hesaplama formülü şuydu: işlem sonrası aort çapı (renal arter seviyesi, mm) =1.845 (suprarenal tespit durumunda) + 1.012 × işlem öncesi aort çapı (renal arter seviyesi, mm) + 0.029 × takip zaman (ay) + 0.039 × büyük boy (%) (R2=0.773, p<0.001).
Sonuç: Suprarenal fiksasyon, distal renal arter seviyesinde önemli derecede tip I kaçak olmaksızın infrarenal aort çapını etkiler. Ancak, önemli bir böbrek fonksiyon bozukluğuna yol açmaz. İşlem öncesi aort çapı, bilgisayarlı tomografi ile takip süresi, suprarenal fiksasyon tipi ve stent boyutunun büyük olması; işlem sonrası aort çapı için tek kesin bağımsız korelasyon faktörleridir. Bu formül, endovasküler aort onarımı sonrası aort çapının değişimini öngörebilir.