Çalışma planı: Ocak 2009 ile Aralık 2019 tarihleri arasında medyan sternotomi ile izole mitral kapak cerrahisi uygulanan 241 hastanın (108 erkek, 133 kadın, ort. yaş: 53.7±12.3 yıl; dağılım, 18-82 yıl) verileri geriye dönük olarak incelendi. Hastalar mitral kapak eksplorasyonu için tercih edilen cerrahi yaklaşıma göre sol atriyotomi (n=47), transseptal (n=131) ve superior transseptal (n=63) olarak üç gruba ayrıldı. Hastane kayıtları taranarak hastaların ameliyat öncesinde çekilen koroner anjiyografi görüntülerinde sinoatriyal nod arterinin kaynağı belirlendi. Ameliyat sonrası dönemdeki kalp ritmi değişiklikleri elektrokardiyografi ve telemetri kayıtlarından incelendi.
Bulgular: Superior transseptal grubunda 31 (%49.2), transseptal grubunda 40 (%30.5) ve sol atriyotomi grubunda 12 (%25.5) hastada geçici pil gerekli olup, superior transseptal grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazla idi (p=0.013). Kalıcı kalp pili implantasyonu hastaların yalnızca birinde (superior transseptal) gerekli olup, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Birinci derece atriyoventriküler blok superior transseptal grubunda 28 (%44.4), transseptal grubunda 42 (%32.1) ve sol atriyotomi grubunda 13 (%27.7) hastada görüldü (p=0.130). Alt grup analizinde, sinoatriyal nod arteri sağ koroner arterden köken alan hastalarda, ameliyat sonrası dönemde, superior transseptal grubunda PR intervalinin sol atriyotomi grubuna kıyasla daha fazla uzadığı görüldü (p=0.049). Sinoatriyal nod arteri sol sirkumfleks koroner arterden köken alan hastalarda ameliyat sonrası dönemde cerrahi yaklaşımlar arasında PR intervali açısından fark gözlenmedi.
Sonuç: İzole mitral kapak cerrahisinde atriyotomi seçimi ile sinoatriyal nod arteri varyasyonları ilişkisinin tek başına kalıcı ritm bozukluğu üzerine etkisi olmadığını düşünmekteyiz. Yine de superior transseptal yaklaşım ile elektriksel iletide geçici yavaşlama, sol atriyotomi ve transseptal yaklaşıma kıyasla daha fazla gözlenmektedir.