Çalışma planı: Ocak 2012 - Eylül 2020 tarihleri arasında altta yatan çeşitli nedenlere bağlı son dönem akciğer hastalığı tanısı konan ve 72 saat içinde sağ kalp kateterizasyonu ve transtorasik ekokardiyografi yapılan toplam 244 hasta (166 erkek, 78 kadın; ort. yaş: 48.6±13.8 yıl; dağılım, 18-77 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların hemodinamik özellikleri karşılaştırıldı. Pulmoner arter basınç ölçümleri için transtorasik ekokardiyografi ile tahmin edilen ve sağ kalp kateterizasyonu ile ölçülen değerler arasında korelasyon analizi yapıldı.
Bulgular: Sağ kalp kateterizasyonu ile medyan pulmoner arter sistolik basıncı 43 mmHg iken, transtorasik ekokardiyografi kullanılarak 40 mmHg idi. Sağ kalp kateterizasyonu ve transtorasik ekokardiyografi ile hesaplanan pulmoner arter sistolik basıncı arasında pozitif bir ilişki görüldü (r=0.718; p<0.001). Pulmoner arter sistolik basıncı ölçümünün duyarlılık, özgüllük ve pozitif ve negatif prediktif değerleri sırasıyla %76.30, %64.22, %72.54 ve %68.63 idi.
Sonuç: Bu çalışma, transtorasik ekokardiyografi ile değerlendirilen pulmoner arter sistolik basıncı ve sağ kalp kateterizasyonu ile ölçülen arasında güçlü bir pozitif ilişki olduğunu ortaya koydu. Bu iki yöntemle pulmoner hipertansiyon tespiti, kabul edilebilir duyarlılık ve özgüllük gösterdi. Transtorasik ekokardiyografi, akciğer nakli adaylarında hem başlangıçta hem de sonraki kardiyak hemodinamiğin takibinde pulmoner arter basınç eğilimlerini izlemek için yararlı ve pratik bir yöntem olabilir.