Çalışma planı: Temmuz 2021 - Nisan 2023 tarihleri arasında minimal invaziv ekstrakorporeal dolaşım ile koroner arter baypas grefti uygulanan 83 hasta (63 erkek, 20 kadın; ort. yaş: 61.9±8.9 yıl; dağılım, 35-81 yıl) ve konvansiyel kardiyopulmoner baypas ile koroner arter baypas grefti uygulanan 80 hasta (65 erkek, 15 kadın; ort. yaş: 60.5±8.8 yıl; dağılım, 43-82 yıl) olmak üzere toplam 163 hasta retrospektif çalışmaya dahil edildi. Aynı ekip tarafından gerçekleştirilen elektif koroner baypas vakaları çalışmaya dahil edildi. Ölüm, majör advers kardiyak ve serebrovasküler olay, hastane yatışları ve transfüzyon gereksinimleri değerlendirildi.
Bulgular: İki grup arasında cinsiyet dağılımı, yaş, komorbidite ve kan değerleri açısından anlamlı fark yoktu. Ameliyat sırasında, minimal invaziv ekstrakorporeal dolaşım grubunda distal anastomoz sayısı biraz daha fazlaydı ve aortik kros klemp ve kardiyopulmoner baypas için benzer süreler vardı. Tamponad, kanama, atriyal fibrilasyon, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunda iyileşme veya azalma ve ameliyat sonrası drenaj gibi ameliyat sonrası sonuçlar iki grup arasında benzerdi. Bununla birlikte, minimal invaziv ekstrakorporeal dolaşım grubuna daha az paketlenmiş eritrosit ve taze donmuş plazma transfüzyonu yapıldı ve yoğun bakım ünitesinde kalış süresi daha kısaydı.
Sonuç: Minimal invaziv ekstrakorporeal dolaşım sistemi kanı etkili bir şekilde korumaktadır, koroner arter baypas greftlemede ek komplikasyon olmadan daha düşük aktif pıhtılaşma zamanı değerleriyle çalışmaktadır ve anemisi olan veya yüksek doz heparinizasyon için nispeten yüksek riskli hastalar için daha iyi bir seçenek sunabilmektedir.