Çalışma planı: Şubat 2019-Aralık 2019 tarihleri arasında kalp cerrahisi yapılan toplam 888 hasta (631 erkek, 257 kadın; ort. yaş: 58.4±12.1 yıl; dağılım, 19-84 yıl) retrospektif olarak değerlendirildi. Cerrahi öncesi ve sonrasında çekilen bir dizi göğüs röntgeni diyafram elevasyonunu tespit etmek amacıyla incelendi. Hastalar iki gruba ayrıldı: diyafram elevasyonu olmayanlar (Grup 1, n=789) ve diyafram elevasyonu olanlar (Grup 2, n=99).
Bulgular: Hastaların %11.14"ünde diyafram elevasyonu saptandı. Bu hastaların %85"inde bir yıl içinde iyileşme izlendi. Diyafram elevasyonu olmayan kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalara kıyasla, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve diyafram elevasyonu birlikteliği olan hastaların mekanik ventilasyon süresi daha uzundu. Diyafram elevasyonunun insidansı, diğerlerine kıyasla, koroner arter baypas greftleme yapılan hastalarda daha yüksekti (p<0.001). Eğilim skoru eşleştirme yöntemi uygulanarak yapılan ikincil bir analizde topikal soğuk slush diyafram elevasyonu için risk faktörü olarak bulundu. İnsidans ve hastanede kalış süresi, topikal soğuk slush uygulanan hastalarda daha yüksekti (sırasıyla, p=0.011 ve p=0.002). Sol internal meme arter kullanımı ve diabetes mellitus, diyafram elevasyonu insidansında artış ile ilişkili idi.
Sonuç: Diyafram elevasyonu, bilhassa diabetes mellituslu koroner arter baypas greftleme yapılan hastalarda kardiyak cerrahi sonrasında sık görülür. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olan hastalarda diyafram elevasyonu olumsuz klinik sonuçlara yol açabilir. Yüksek riskli gruplarda diyafram elevasyon insidansını azaltmak için topikal soğuk slush kullanımını en aza indirgemek ve atan kalpte kalp cerrahisini düşünmek gerekebilir.