Çalışma planı: Ocak 2017 - Ocak 2023 tarihleri arasında iskemik mitral yetmezlik nedeniyle koroner arter baypas greftleme ve mitral kapak cerrahisi yapılan toplam 411 hasta (272 erkek, 139 kadın; ort. yaş: 63.1±9.1 yıl; dağılım, 32-92 yıl) retrospektif olarak incelendi. Çalışmanın birincil sonuç ölçümü hastane içi mortalite idi. Hastalar, hastane içi mortalitesi olan ve olmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Mortalite üzerine etki eden değişkenler belirlendi.
Bulgular: Hastaların %13.6"sında (n=56) hastane içi mortalite gözlendi. Elektif cerrahi 308 (%74.9) hastada, öncelikli cerrahi ise 103 (%25.1) hastada uygulandı. Mortalite oranı elektif olgularda %9.1, öncelikli olgularda ise %27.1 idi. Mortalitenin bağımsız risk faktörleri arasında yaş (p=0.001), kadın cinsiyeti (p<0.001), öncelikli cerrahi (p=0.005), düşük sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (p=0.005), yüksek kreatinin düzeyleri (p=0.002), ekstrakardiyak arteriopati varlığı (p=0.042) ve uzun kardiyopulmoner baypas süresi (p<0.001) yer aldı. Öncelikli olgularda, bekleme süresinin ?9 gün olması daha yüksek mortalite ile ilişkilendirildi (eğri altında kalan alan: 0.781, duyarlılık: %75, özgüllük: %72, p<0.001).
Sonuç: İskemik mitral yetmezlik olan hastalarda, kapsamlı bir ameliyat öncesi değerlendirme, sonuçları optimize etmek için önem arz etmektedir. Yüksek riskli olgularda, perkütan girişimler gibi daha az invaziv yaklaşımlar muhtemel alternatifler olarak düşünülebilir. Öncelikli olgularda, hemodinamik stabilite sağlanabilirse, cerrahi girişim için başlangıçtaki olaydan sonra dokuz gün beklenmesi perioperatif ve hastane içi mortaliteyi anlamlı ölçüde azaltabilir.