Çalışma planı: Ocak 2010 - Aralık 2024 tarihleri arasında entübasyon sonrası trakeal darlık nedeniyle tedavi edilen toplam 56 hasta (38 erkek, 18 kadın; ort. yaş: 49.1±14.8 yıl; dağılım, 24-61 yıl) retrospektif olarak incelendi. Veriler standartlaştırılmış bir veri çıkarma formu kullanılarak toplandı. Hastaların demografik özellikleri, klinik özellikleri, eşlik eden hastalıkları, cerrahi işlemler ve ameliyat sonrası sonuçları kaydedildi.
Bulgular: Hastaların birçoğunda başta diyabet olmak üzere eşlik eden hastalıklar yaygındı. Kohortun 14"ünde (%25) nüks görüldü. Bir (%1.7) hastada erken dönem mortalite gözlendi. Darlık yeri olarak orta seviyedeki trakeal darlık ve 3/0 Vicryl separe sütür kullanımı daha yüksek nüks oranlarına sahipti. Nüks olmayan hastalarda ortalama çıkarılan segment uzunluğu 3.7±0.7 cm iken, nüks görülen hastalarda 3.2±0.5 cm idi (p=0.361). Diyabet, hipertansiyon, epilepsi, Crohn hastalığı gibi eşlik eden hastalıkları hastalar arasında nüks oranı %71.4 iken, eşlik eden hastalığı olmayanlarda bu oran %28.6 idi (p<0.001) ve eşlik eden hastalıkların varlığı nüks olasılığını önemli ölçüde artırdı (olasılık oranı [OR]=9167, %95 güven aralığı [GA]: 3.482-24.134, p<0.001).
Sonuç: Entübasyon sonrası trakeal darlığın cerrahi tedavisi, özellikle eşlik eden hastalığı olan hastalarda yüksek nüks oranı nedeniyle zorluklar ortaya koymaktadır. Bireyselleştirilmiş tedavi yaklaşımları, titiz cerrahi teknikler ve kapsamlı ameliyat sonrası bakım, hasta sonuçlarını iyileştirmek için gereklidir.