Koroner Stentler, son 2 yıl içinde artan miktarlarda kullanılmaya başlanmış ve 1997 itibariyle kardiak katetarizasyon laboratuarlarında yapılan girişimsel kardiyolojik yöntemlerin %30-60ını oluşturmaya başlamıştır. Bu artışta stent teknolojisindeki ilerlemeler, post-stent dönemdeki medikal tedavideki değişiklikler ve genişleyen endikasyonlar rol oynamıştır. Ancak sorunların bir kısmı halen devam etmektedir. Küçük damar çapı trombüs içeren lezyonlar, yaygın koroner arter hastalığı, aşırı tortiosite, yaşlı safen ven greftler gibi lezyona ve hastalığa bağlı sorunlar yanında imkomplent balon ekspansiyonu, operatör deneyimi gibi teknik ile ilgili sorunlar devam etmektedir.
Önümüzdeki yıllarda stent kullanımını kısıtlayıcı durumlar daha da azalıp kullanım daha yaygın hale gelecektir.