- Home
- Articles
-
Büyük Arterlerin Transpozisyonunda İki Aşamalı Arteriyel Switch*
Büyük Arterlerin Transpozisyonunda İki Aşamalı Arteriyel Switch*
Barbaros KINOĞLU, Tayyar SARIOĞLU, M. Kemal ÇALIK, Ayşe SARIOĞLU, Serap TEKİN, Tamer TURAN, Rüstem OLGA
İ. Ü. Kardiyoloji Enstitüsü Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı ve Pediatrik Kardiyoloji Bilim Dalı
Büyük arterlerin transpozisyonunda çeşitli nedenlerle yenidoğan dönemi geçirmiş ve sol ventrikül basıncı düşmüş bulunan hastalarda yeniden arteriyel switch şansını kazandırmak amacı ile günümüzde iki aşamalı cerrahi girişim uygulanmaktadır. Enstitümüzde; Haziran 1990 ile Ekim 1996 tarihleri arasında büyük damarların transpozisyonu (TGA) + ventriküler septal defekt tanısı (veya Taussig-Bing) ile arteriyel switch ameliyatı gerçekleştirilen 84 hastadan, yenidoğan dönemini geçirmiş olup sol ventrikül basınçı düşmüş bulunan 10unda iki aşamalı girişim yapıldı. İlk aşama olarak yaşları 4-40 hafta (ortalama 21.2±11.6) arasında olan hastalardan yedisine modifiye Blalock-Taussig şant ve pulmoner artere band uygulanırken, geniş patent duktus arteriozus bulunan bir hasta ile aorta-pulmoner kollateralleri olan diğer bir hastaya sadece pulmoner artere band, subpulmonik dinamik darlık bulunan bir hastaya ise tek başına modifiye Blalock-Taussig şant yapıldı. Postoperatif dönemde 48 saatlik periyodlar ile yapılan ekokardiyografik incelemelerde sol ventrikülün arteriyel switch ameliyatına hazır olduğuna karar verilmesinde; inter-ventriküler septumun sağa bombeleşerek sol ventrikülün sferik bir yapıya kavuşması ve sol ventrikül arka duvarının septum ile sinerjik bir kasılma göstermesi esas alındı. Bunun yanısıra ejeksiyon fraksiyonu ile kısalma fraksiyonunun normal değerlerde, sol ventrikül arka duvar kalınlığının ise en az 4 mm olması tercih edildi. Bu kriterler doğrultusunda sol ventrikülün ikinci aşamaya hazır hale gelmesi için geçen süre 4-15 gün (ortalama 8.5±3.0) arasında değişti. Hastalarda birinci aşamadan sonra 2 ile 32 hafta arasında değişen sürelerde arteriyel switch ameliyatı gerçekleştirildi. 1. ve 2 aşama sonrasında kaybedilen hasta olmadı ve 2. aşama sonrası hastaların tamamı hemodinamik yönden çok rahat bir seyir gösterdi. İkinci aşamanın gecikmiş olarak yapıldığı (16-32 hafta arasında ) 4 hastadan ikisinde hafif, birinde ise hafif-orta aort yetersizliği tesbit edildi. Arteriyel switch sonrası 2 ile 17 ay (ort. 7.7±5.54) takip edilen hastaların postoperatif sol ventrikül fonksiyonlarının aynı demografik özelliklere sahip olup tek aşamada arteriyel switch uygulanan hastalar ile karşılaştırılmasında anlamlı fark bulunmadı. Bu bulgular ışığında, atriyal switc ameliyatlarını uzun vadede beklenen komplikasyonlarından uzaklaşmış olmak bakımından, yenidoğan dönemini geçirmiş hastalarda (tercihen 6. aydan önce) iki aşamalı girişimin tercih edilmesi gereken bir yöntem olduğu inancını uyandırmaktadır.
Viewed : 12493
Downloaded : 2709