*Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediyatrik Kardiyoloji Ana Bilim Dalı, Ankara
Materyal ve Metod: Mart 1997 ile Mart 2001 tarihleri arasında cerrahi olarak VSDleri kapatılan 95 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Yaş ortalaması 7.7 ± 3 ay (1-12 ay; ortanca 8 ay) ve ağırlık ortalaması 5.9 ± 1.7 kg (2.4-10 kg; ortanca 6 kg) olarak bulundu. Yerleşim yerlerine göre 4 olguda (%4.2) muskuler (outlet 1, inlet 2, trabeküler 1), 78 olguda (%82.1) perimembranöz, 6 olguda (%6.3) çift iştirakli subarteriyel ve 7 olguda (%7.3) çoklu VSD olarak tespit edildi. Kapatılma şekli olarak 81 olguda (%85.2) sağ atriyotomi, kalan 14 olguda (%14.8) ise sağ atriyotomiye ek olarak sağ ventrikülotomi yapıldı. İnfant döneminde ameliyata alınma indikasyonu yoğun medikal tedaviye cevap vermeyen ağır kalp yetmezliği ve gelişme geriliği idi. Altmış bir olguda (%64.2) ek anomali mevcuttu. Aort kros klemp zamanı 41.9 ± 14.3 dak (20-95) ve kardiyopulmoner bypass zamanı 64.5 ± 21.7 dak (38-156) idi. Beş olguda aort koarktasyonu sirkulatuvar arrest ile tamir edildi.
Bulgular: Beş olgu (%5.2) ameliyat sonrası erken dönemde kaybedildi. Bu olguların 2sinde çift iştirakli subarteriyel, 2sinde perimembranöz ve son olguda çoklu VSD mevcuttu. Ölüm sebepleri ritim problemi, pulmoner hipertansif kriz, miyokardiyal disfonksiyon, multiorgan yetmezliği ve nekrotizan enterokolit idi.
Sonuç: İnfant dönemde VSD kapatılması, ek anomali varlığında bile düşük mortalite ile gerçekleştirilebilecek cerrahi bir girişimdir. Bununla beraber çift iştirakli subarteriyel veya çoklu VSD ile sağ ventrikülotomi yaklaşımı, ameliyat sonrası dönemde morbidite ve mortaliteyi etkileyecek risk faktörleridir.