Materyal ve Metod: Kliniğimizde 1993 - 2003 tarihleri arasında 5 hastaya derin hipotermik total sirkülatuvar arrest ile duktus onarımıgerçekleştirildi. Hastaların hepsi kadın olup, yaşları 9 ile 51 yıl arasında değişmekteydi. Ortalama şant oranı 2.7 ± 0.45 olup, ortalama sistolik pulmoner arter basıncı 59 ± 17.46 mmHg idi. Vakaların üçünde duktus kalın ve geniş olup, birinde anevrizmatik, diğerinde ise kalsifik idi. Hastaların hepsinde kardiyopulmoner bypassa girilerek hastalar ortalama 21.6 ± 2.07 °Cye kadar soğutuldu. Ortalama 14.4 ± 9.66 dakika (3-25) total sirkülatuvar arrestte kalındı. İki hastada onarım transpulmoner yolla yapılırken, bir vakada transaortik yolla yaklaşılarak pledget destekli dikişlerle onarım yapıldı. Bir hastada pulmoner arter açılmadan dışardan üç adet pledgetli sütür ile transfiksiyon, geri kalan bir hastada ise divizyon yapılarak onarım gerçekleştirildi. Ek prosedür olarak iki hastada subaortik diskret membran rezeksiyonu, bir hastada aort kapak replasmanı, bir hastada ise sağ ventrikül çıkış yolu transannuler yama ile genişletildi ve patent foramen ovale kapatıldı.
Bulgular: Erken veya geç mortalite görülmedi. İki hastada kardiyopulmoner bypass çıkışında inotrop destek gerekti. Hiçbir hastada prosedüre ait komplikasyon görülmedi. Hastalar ortalama 31.8 ± 39.97 ay izlendi. Yapılan postoperatif ekokardiyografilerinde hiçbir vakada rekanalizasyon görülmedi.
Sonuç: Komplike olan patent duktus arteriosuslu vakaların tamirinde derin hipotermik total sirkülatuvar arrest hastaya ek bir risk getirmeden güvenle uygulanabilir.