Materyal ve Metod: Kliniğimizde 1994-2002 yılları arasında acil endikasyonuyla miyokardiyal cerrahi revaskülarizasyon uygulanan 112 hasta incelendi. Doksan hasta (%80.4) erkek, 22 hasta (%19.6) kadın olup, yaşları 58 ± 10 yıl (36-77) idi. Oniki hasta (%10.7) kardiyolojik invaziv girişim sırasında gelişen oklüzyon nedeniyle ani gelişen infarktüs başladıktan sonra ilk 6 saat içinde ameliyata alındı. Koroner revaskülarizasyon girişimi 85 olguda (%75.9) kardiyopulmoner bypass kullanılarak yapıldı. Yetmiş dokuz olguda (%70.5) komplet revaskülarizasyon uygulandı. Altmış olguda (%53.5) sol internal torasik arter kullanıldı.
Dokuz hastada (%8) erken dönemde mortalite saptandı. Kırkdört hastada (%39.2) inotrop ihtiyacı, 39 hastada (%34.8) intraaortik balon desteği, 34 hastada (%30.4) perioperatif miyokardiyal infarktüsü, 22 hastada (%19.6) ventriküler aritmi, üç hastada (%2.7) atriyal aritmi gelişti. Beş olguda (%4.9) ameliyattan sonraki ilk yıl içinde anjiyoplasti uygulandı.
Sonuç: Acil revaskülarizasyon düşük morbidite ve mortalite ile uygulanabilmekte ve elektif operasyonlara yakın seviyede başarı sağlanabilmektedir. Postoperatif yoğun bakım izleminde daha yüksek oranda inotrop ve mekanik destek ihtiyacına rağmen uzun dönem sonuçlarının iyi olması, hastaların yakın bir takiple acil revaskülarizasyon prosedürlerinden gerekli şekilde faydalanmalarını sağlayacaktır.