Materyal ve Metod: Kliniğimizde 1985 - 2004 tarihleri arasında geçirilmiş aort kapak replasmanı sonrasında geç dönemde gelişen aort disseksiyonu nedeniyle ameliyat edilen dokuz olgu retrospektif olarak incelendi. Hastaların beşi akut disseksiyon ile başvururken dört olguda kronik disseksiyon mevcuttu. Altı olguya separe greft ile aort replasmanı yapıldı. Bu olgulardan üçünde koroner bypass greftleme ek prosedür olarak yapıldı. İki olguya elephunt trunk prosedürü yapılırken, separe greft interpozisyonu yapılan bir olguda sinus Valsalva onarımı, bir olguda ise etekli kompozit greft ile aort kökü replasmanı yapıldı.
Bulgular: Üç olguda disseksiyon aortik kros klemp bölgesinden, iki olguda aortotomi bölgesinden ve bir olguda aortik kanül bölgesinden olduğu saptandı. Diğer hastalarda disseksiyonun nereden kaynaklandığı tespit edilemedi. Üç olgu erken dönemde kaybedildi. Üç olguda uzamış entübasyon, birer olguda olmak üzere kanama revizyonu, femoral kanülasyon yeri enfeksiyonu görüldü.
Sonuç: Asandan aortası, aort kapak patolojisine veya mevcut bulunan bağ dokusu hastalığı zemininde cerrahi manüpülasyonun da etkisiyle etkilenmiş hastalarda aort kapak replasmanı sonrası geç dönemde disseksiyon gelişimi cerrahi onarım gerektirir. Bu hastaların ilk operasyonları sırasında yapılacak ayrıntılı değerlendirme ile bu komplikasyondan kaçınılabilir.