Materyal ve Metod: Merkezimizde 1997 ve 1999 arasında CABG uygulanan 1214 olgu arasından sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (LVEF) < %30 olan ve ventrikül anevrizması bulunmayan 121 (%9.96) olgu preoperatif, perioperatif ve postoperatif erken ve orta dönem izlem verileri ile değerlendirilmiştir. Olguların seçiminde preoperatif her hangi bir viyabilite testi yapılmamıştır. Olgular postoperatif ilk 6 ayda poliklinik kontrolleri, sonrasında telefon görüşmeleri ile izlenmişlerdir. Preoperatif olarak 109 (%90.09) olgu NYHA fonksiyonel kapasite III ve IV'deydi; 59 (%48.76) olgu düşük LVEF tedavisine yönelik digoksin kullanıyordu ve ortalama LVEF %27.34 ± 3.12 idi.
Bulgular: Toplam 7 (%5.78) hastane mortalitesi ve 2 (%1.65) geç mortalite olmuştur. 30 (%24.79) olguda postoperatif morbidite saptanmıştır. Postoperatif ortalama 22 ± 10.24 aylık izlem süresinde yaşayan 112 (%92.56) olgunun 105'nin (%93.75) NYHA I-II fonksiyonel kapasiteye sahip olduğu saptanmıştır. Digoksin kullanımı 32 (%27.5) olguya düşmüştür. Ekokardiyografik olarak orta dönem kontrolü yapılan 48 olgunun ortalama LVEF'si %39.83 ± 5.21 olarak bulunmuştur. LVEF ve fonksiyonel kapasitedeki iyileşme anlamlıdır. Preoperatif olarak ileri yaş, diyabet, hipertansiyon, ileri anjinal ve fonksiyonel semptomlar mortaliteye etkili risk faktörleri olarak saptanmıştır.
Sonuç: Postoperatif izlemlerde saptadığımız düşük mortalite ve morbidite oranları yanında fonksiyonel kapasite ve ejeksiyon fraksiyonundaki anlamlı artışlar, ileri sol ventrikül disfonksiyonlu olgularda cerrahi revaskülarizasyonun güvenilir bir seçenek olduğunu göstermektedir.