Çalışma planı: 1996-2002 yılları arasında 331 hasta (320 erkek, 11 kadın; ort. yaş 46.9±7.3; dağılım 28-69) birden fazla arteryel greft kullanılarak ameliyat edildi. Ameliyatlarda 329 olguda sol internal mammaryan arter (LİMA), 192 olguda radiyal arter (RA), 147 olguda sağ internal mammaryan arter (RİMA) kullanıldı. Olguların 281inde iki arter birlikte kullanıldı (178 hastada LİMA+RA, 103 hastada LİMA+RİMA). Hastaların 182sine (%55) tam arteryel revaskülarizasyon uygulandı. Olgular ortalama 45.3±25.5 ay (dağılım 1-113 ay) takip edildi. Greft açıklığını değerlendirmek için, 105 hastaya (%31.7) ameliyat sonrası ortalama 46.6±30.3 ayda kontrol koroner anjiyografisi yapıldı.
Bulgular: Üç hasta (%0.9) erken dönemde, yedi hasta (%2.1) geç dönemde kaybedildi. Tam arteryel revaskülarizasyon grubunda hastanede kalış süresi (p=0.006) ve yara infeksiyonu sıklığının (p=0.021) anlamlı derecede düşük olduğu görüldü. Sağkalım oranları tam arteryel revaskülarizasyon uygulanan grupta 44. ayda %97.0±1.6, uygulanmayan grupta 64. ayda %94.9±2.0 bulundu (p=0.622). Sağkalım oranı LİMA+RİMA ve LİMA+RA grupları arasında anlamlı farklılık göstermedi (p=0.261). Anjiyografi yapılan hastalarda greft açıklık oranları LİMA, RA, RİMA ve safen ven grefti için sırasıyla %97.0 (96/99), %76.2 (48/63), %71.2 (37/52) ve %64.6 (42/65) bulundu. Radiyal arter tıkanıklığında düşük yaş (p=0.003) ve diyabetes mellitus varlığının (p=0.031) anlamlı etkisi görüldü.
Sonuç: Koroner bypass ameliyatlarında, arteryel greftlerden ilk tercih edilecek olanın LİMA olduğunu, ikinci greft olarak RİMA veya RAnın kullanılabileceğini düşünüyoruz.