Çalışma planı: Çalışmaya total anormal pulmoner venöz dönüş tanısıyla düzeltme girişimi uygulanan 61 hasta (27 kız, 34 erkek; ort. yaş 10.7±17.9 ay; dağılım 6 gün-9 yaş) alındı. Olguların 27si (%44.2) suprakardiyak, 24ü (%39.3) kardiyak, dördü (%6.5) infrakardiyak, altısı da (%9.8) mikst tipteydi. Ameliyat sonrası takip süresi ortalama 38.8±28.1 aydı.
Bulgular: Hastane mortalitesi tüm olgularda %22 (14 hasta) olarak hesaplandı. Son 19 olgudan sadece ikisi (%10.5) kaybedildi. En yüksek mortalite mikst tipte gözlendi (%33.3), bunu sırasıyla infrakardiyak (%25), kardiyak (%25) ve suprakardiyak (%18.5) tipler izlemekteydi. Yirmi sekiz hastada pulmoner venöz obstrüksiyon vardı. Pulmoner hipertansif kriz mortalite nedenleri içinde ilk sırada yer alıyordu. Yaşayan hastalar düzenli aralıklarla ekokardiyografik olarak kontrol edildi. Hastaların fonksiyonel kapasiteleri New York Heart Association (NYHA) sınıf I olarak saptandı.
Sonuç: Bulgularımız, giderek artan cerrahi ve yoğun bakım deneyimleri ve hızla ilerleyen teknolojik gelişmelerle tanı olanaklarının artışına paralel olarak, total anormal pulmoner venöz dönüş patolojilerindeki korrektif cerrahi girişimlerde daha başarılı sonuçlar alındığı yönündedir.