Çalışma planı: Kardiyopulmoner bypass kullanılarak izole koroner arter bypass cerrahisi uygulanan 534 hasta iki grupta değerlendirildi. Bir grupta, proksimal anastomozları aynı cerrahi ekip tarafından tek kros klemp altında tamamlanan 254 hasta (ort. yaş 63±8); diğer grupta, hastanenin başka bir ekibi tarafından proksimal anastomozları parsiyel klemp kullanılarak tamamlanan 280 hasta (ort. yaş 62±8) vardı. İki grup inme gelişimi açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Kros klemp ve kardiopulmoner bypass süreleri tek kros klemp tekniğinde anlamlı derecede daha uzundu (p<0.01). Ancak, toplam ameliyat süresi gruplar arasında anlamlı fark göstermedi. Ameliyat sonrası komplikasyonlar, inotropik destek, cerrahi drenaj miktarı ve cerrahi yoğun bakım ünitesinde kalış süresi açısından gruplar arasında anlamlı fark saptanmadı. Tek klemp tekniğinde perioperatif miyokard infarktüsü (%2 ve %2.9), inme (%1.6 ve %2.1) ve hastane mortalitesi (%2.4 ve %2.5) oranları biraz daha düşük olması na karşın bu farklar anlamlı değildi. İnme gelişen 10 hasta değerlendirildiğinde, bu komplikasyonun dört hastada ameliyat sonrası birinci günde, altı hastada ameliyat sonrası üçüncü günden sonra geliştiği görüldü. Korelasyon analizi, inmenin diyabet, hiperkolesterolemi, bozulmuş ventrikül fonksiyonu (EF <%40), atriyal fibrilasyon, periferik arter hastalığı, aortun kalsifik olması ve perioperatif miyokard infarktüsü ile ileri derecede ilişkili olduğunu gösterdi.
Sonuç: İnme gelişimini önlemede ve miyokardın korunması açısından aortik klemp teknikleri arasında anlamlı fark saptanmadı. Cerrahi ekibin tekniğini inme açısından riskli hastalarda değiştirmesinin anlamlı olmadığı sonucuna varıldı.