Çalışma planı: Aort anevrizmalı 19 hasta (3 kadın, 16 erkek; ort. yaş 54±16; dağılım 21-76) sürekli otolog transfüzyon özelliğine sahip Fresenius cell saver (CS) cihazı ile kan koruma sağlanarak ameliyat edildi. On yedi hastada inen torasik aort anevrizması, ikisinde yırtılmış abdominal aort anevrizması vardı. İnen aort anevrizmalı hastaların sekizinde diseksiyon, beşinde yırtılma vardı. Tüm hastalar basit kros klemp tekniği ile ameliyat edildi. Torakal anevrizmalı hastalarda beyin omurilik sıvısı drenajı da uygulandı. Kan transfer miktarlarının mortalite ve kanamayla ilişkisi araştırıldı.
Bulgular: Hücre kazanımı aracılığıyla hastalardan aspire edilen kan miktarı ortalama 2311±543 ml iken, hastalara ortalama 748±163 ml CS kanı transfüze edildi. Ortalama kros klemp süresi 44±5 dk idi. Ameliyat sonrası dönemde ortalama 1106±726 ml drenaj saptanırken, ortalama 4.2 ünite (945 ml) eritrosit süspansiyonu ve 5.3 ünite (928 ml) plazma transfüze edildi. İnen aort anevrizması nedeniyle ameliyat edilen iki hasta ameliyat sonrası dönemde kanama nedeniyle revizyona alındı. Hiçbir hastada nörolojik komplikasyon görülmedi. Ameliyat sonrası erken dönemde bir hasta yaygın damar içi pıhtılaşma, bir hasta kardiyak yetmezlik, üç hasta da çoklu organ yetmezliği nedeniyle kaybedildi. Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası hematolojk parametreleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı (p>0.05). Kanama nedeniyle revizyona alınan hastalarla kanama görülmeyen hastalar arasında; kaybedilen hastalarla taburcu edilen hastalar arasında transfüze edilen CS kanı açısından anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). Hastanede kalış süresi ortalama 10.2 gün idi.
Sonuç: Kan ihtiyacının fazla olduğu, sıklıkla acil şartlarda ameliyata alınması gereken aort anevrizmalı hastaların cerrahi tedavilerinde hücre koruma yöntemi hastanın kendi kanının değerlendirilmesine olanak sağlayarak allojenik kan kullanımını ve buna bağlı riskleri azaltmaktadır.