Çalışma planı: Kliniğimizde Şubat 1995 - Haziran 2008 tarihleri arasında 21 hastada (19 erkek 2 kadın ort. yaş 53.9±17.3 yıl; dağılım 25-80 yıl) popliteal arter anevrizması nedeniyle 22 cerrahi onarım işlemi uygulandı. Gerçekleştirilen 22 cerrahi girişimin dördü (%18.2) acil ve 18i (%81.8) elektif şartlarda gerçekleştirildi. Anevrizma, olguların 19unda (%86.4) medial, üçünde (%13.6) posterior yaklaşımla açığa çıkarıldı. Cerrahi rekonstrüksiyon bypass greft uygulanmasıyla gerçekleştirildi. Greft materyali olarak yedi olguda (%31.8) safen ven, 15 olguda (%68.2) ise prostetik greft kullanıldı.
Bulgular: Popliteal arter anevrizması nedeniyle elektif cerrahi onarım uygulanan 18 olguda komplikasyon gözlenmedi ve hastalar sorunsuz şekilde taburcu edildi. Acil cerrahi onarım uygulanan bir olguda (%4.5) akut ekstremite iskemisi düzelmedi ve sol diz üstü amputasyon işlemi gerçekleştirildi. Ameliyat öncesi düşük ayak tablosuyla acil ameliyata alınan bir hastada (%4.5) cerrahi onarım sonrasında alt ekstremitede kompartman sendromu gelişti, ancak fasiyotomi ve medikal tedaviyi takiben ekstremitede motor fonksiyonlar geri döndü ve hasta komplikasyonsuz taburcu edildi. İki olguda (%9.1) yara yeri enfeksiyonu gözlendi, ameliyata bağlı mortalite yoktu. Ameliyat sonrası izlemde iki olguda (%9.1) greft tıkanıklığı saptandı ve bir olguya (%4.5) tekrar ameliyat uygulandı.
Sonuç: Asemptomatik popliteal arter anevrizmalarının cerrahi onarım sonuçları semptomatik olanlara göre oldukça iyidir. Semptomatik olgularda amputasyon riski daha fazladır. Cerrahi onarım zamanlaması doğru yapıldığında elektif onarım, düşük risk ve uzun yaşam beklentisiyle gerçekleştirilebilir.