Çalışma planı: Otuz altı sitopatolojik olarak tanısı konulan semptomatik malign plevra efüzyonlu hasta randomize olarak seçildi ve prospektif olarak değerlendirildi. Rasgele olarak 16 hasta grup 1 (standard plörodez) ve 20 hasta ise grup 2 (hızlı plörodez) için ayrıldı. Her iki gruba da ince lümenli (12F) kateter yerleştirildi ve 35 mg/kg dozunda oksitetrasiklin kullanıldı. Grup 1'deki hastalara pleurocan dren sisteminin yerleştirilmesinin ardından dren spontan drenaja bırakılarak akciğerin reekspanse olması beklendi. Günlük drenaj 150 ml'nin altına düşünce 35 mg/kg oksitetrasiklin total doz halinde dren sistemi aracılığı ile uygulandı. Dren altı saat kapalı halde tutuldu. Ardından tekrar spontan drenaja bırakıldı ve drenaj 150 ml/günün altına düşünce dren çekildi. Grup 2'deki hastalara ise oksitetrasiklin fraksiyone edilerek kullanıldı ve son üç aspirasyonda total drenaj 150 ml'nin altına düşünce dren çekildi. Tedaviye yanıt plörodezden 1, 3 ve 6 ay sonra değerlendirildi.
Bulgular: Her iki grupta da hastaların demografik özellikleri, primer tümör orijini, takip süresi, mortalite oranı, cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi özellikleri, göğüs radyogramında izlenen bulgular, plevra efüzyonunun boyutları, 1., 3. ve 6. ayda tedaviye yanıt oranları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık izlenmedi (p>0.05). Öte yandan, drenaj gün sayısı, hastanede kalış süresi ve maliyet açısından grup 2'de anlamlı şekilde düşük sonuçlar elde edildi (p<0.001).
Sonuç: Bu yeni hızlı plörodez yöntemi, semptomatik malign plevra efüzyonlu hastalarda drenaj gün sayısının ve hastane yatış süresinin az ve maliyetin düşük olması nedeniyle güvenle uygulanabilir.