Çalışma planı: Ocak 2 000 - A ralık 2 008 t arihleri a rasında, ASSP t ekniği i le k liniğimizde a meliyat e dilen 177 h astadan s ağ kalan ve hastaneden taburcu edilmiş olan 154 hasta (89 erkek, 65 kadın; ort. yaş 54.5±12.4 yıl; dağılım 20 - 84 yıl) çalışmaya dahil edildi. Seksen dört hastaya (%54.5) diseksiyon ameliyatı ve 70 hastaya (%45.5) anevrizma tamiri yapıldı. Takip sürecinde sağ kalan hastalar grup 1’de, kaybedilen hastalar ise grup 2’de yer aldı.
Bulgular: Ortalama takip süresi 50.5±26.8 (dağılım 3-106) ay idi. Takip sürecinde 10 hasta kaybedildi. Mortalite oranı %6.49 idi. Yoğun bakım kalış süresi (p<0.05) ve kan ve taze donmuş plazma (TDP) transfüzyon hacmi (p<0.05 her ikisi için) grup 2’de yüksek idi. Yoğun bakım kalış süresi eşlik eden koroner arter hastalığı (p<0.05), kanama (p<0.005) kardiyak tamponad (p<0.005), uzamış ventilasyon (p<0.001) ve inotropik destek gereksinimi olan hastalarda (p<0.001) daha uzundu. İki grup arasında anlamlı farklılık gösteren değişkenler ile yapılan lojistik regresyon analizinde ise, kan transfüzyonunun uzun dönem sağkalım için bağımsız bir öngördürücü olduğu saptandı (OR 1.33, %95 CI; 1.02-1.74, p=0.035). Bir, beş ve on yıllık aktüeryal sağkalım sırasıyla %98, %94.8 ve %93.5 olarak bulundu.
Sonuç: Uzamış yoğun bakım kalış süresi ve ilişkili risk faktörleri, ASSP tekniği kullanılarak ameliyat edilen hastaların uzun dönem sağkalımlarını etkileyebilir. Uzun süreli sağkalım elde etmek için, bu risk faktörlerinin belirlenmesi ve kontrolü ile birlikte vasküler risk faktörleri de göz önünde bulundurulmalıdır.