Çalışma planı: Yirmi dört Yeni Zelanda tavşanı, her birinde altı tavşan olmak üzere, dört gruba ayrıldı. Tüm gruplarda, her iki hemitorakstaki üçüncü ve dördüncü kostal kıkırdaklar tamamen çıkarıldı. Her iki hemitorakstaki perikondriyal yataklar kapatıldı; ancak sol hemitoraksta, yeniden şekillendirilen kıkırdak grefti yerleştirildi. Grup 1 ve grup 2 kontrol grupları olarak seçildi. Grup 3 ve 4’e, cerrahi sonrası bir hafta boyunca günde bir kez 2.5 ATA basınç altında hiperbarik oksijen tedavisi uygulandı. Cerrahi sonrası grup 1 ve 3’deki tavşanlar ameliyat sonrası dördüncü haftada ve grup 2 ve 4’deki tavşanlar ameliyat sonrası sekizinci haftada sakrifiye edildi. Neokondrogenez ve skar doku oluşumunu değerlendirmek için, kırık iyileşmesinin histolojik değerlendirilmesinden modifiye edilmiş sayısal puanlama sistemi kullanıldı. Histopatolojik puanlama, her bir örnek için perikondriyal yataktaki fibröz doku ve kıkırdak miktarına göre yapıldı.
Bulgular: Sayısal puanlama şemasına göre, grup 4’ün sol perikondriyal yataktaki puanı, diğer gruplarla karşılaştırıldığında, anlamlı olarak yüksekti (p=0.027). Ancak, bu sağ perikondriyal yatakta anlamlı değildi (p=0.063). Gruplar arasında yeni oluşan kıkırdak çapları açısından anlamlı bir farka rastlanmadı (p>0.05).
Sonuç: Çalışmamız tavşanlarda, cerrahi sonrası hiperbarik oksijen tedavisi uygulamasının pektus deformitelerinin düzeltilmesinden sonra esnek ve stabil bir göğüs duvarı elde etmek için çok önemli olan, perikondriyal yataktaki kondrogenezi artırdığını gösterdi.