ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Sinüs Valsalva anevrizmalarının cerrahi tedavisinde 16 yıllık deneyimimiz
Alaa Hijazi1, Aytaç Çalışkan2, Bayram Yılmazkaya1, Ferit Çiçekçioğlu2, İrfan Taşoğlu2, Ufuk Tütün2, Cemal Levent Birincioğlu2, Mustafa Paç2
1OSM Ortadoğu Hospital, Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü, Şanlıurfa, Türkiye
2Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, Ankara, Türkiye
DOI : 10.5606/tgkdc.dergisi.2016.12787
Amaç: Bu çalışmada sinüs Valsalva anevrizmalı hastalarda cerrahi tedavinin erken ve geç dönem sonuçları sunuldu.

Çalışma planı: Ocak 1998 - Şubat 2014 tarihleri arasında, kliniğimizde sinüs Valsalva anevrizması nedeniyle ameliyat edilen toplam 38 hasta (32 erkek, 6 kadın; ort. yaş 41±18 yıl; dağılım, 16 ay-76 yıl) çalışmaya alındı. Hastaların ameliyat öncesi, sırası ve sonrası verileri kaydedildi.

Bulgular: Ortalama takip süresi 6±5 yıl (dağılım 29 gün-16 yıl) idi. Bir hasta (%2.6) ameliyat sonrası erken dönemde düşük kalp debisi nedeniyle kaybedildi. İki hastaya (%5.3) ventriküler septal defekt ve sinus Valsalva anevrizması onarımı ve aort kapak replasmanı yapıldıktan sonra, ameliyat sonrası erken dönemde atriyoventriküler tam blok nedeniyle kalıcı kalp pili takıldı. Uzun dönemde bir hasta (%2.7) kardiyak dışı nedenlerden dolayı, ameliyat sonrası üçüncü ayda çoklu organ yetmezliğine bağlı olarak kaybedildi. Ortalama takip süresi sonundaki (6±5 yıl) sağkalım oranı %97.3 olarak tespit edildi. Ameliyat sonrası ekokardiyografide hiçbir hastada tekrarlayan anevrizma, paravalvüler kaçak ya da ciddi aort yetmezliği izlenmedi.

Sonuç: Çalışma bulgularımız, sinüs Valsalva anevrizmalarının düşük mortalite oranları ve mükemmel geç dönem sonuçlar ile güvenli bir şekilde cerrahi olarak onarılabildiğini göstermektedir.

Anahtar Kelimeler : Aort anevrizması; rüptüre anevrizma; sinüs Valsalva
Viewed : 7850
Downloaded : 3277