Çalışma planı: Çalışmaya iki yıllık bir süre boyunca tek bir kurumda hem benign hem malign patolojiler nedeni ile elektif torakotomi yolu ile akciğer rezeksiyonu yapılan 107 ardışık hasta (84 erkek, 23 kadın; ort. yaş 53.9 yıl; dağılım 17-81 yıl) dahil edildi. Hastalar ameliyat sonrası oral alım başlangıç zamanlarına göre üç gruba prospektif olarak randomize edildi: Oral alım grup 1’de ameliyat sonrası altıncı saatte, grup 2’de 24. saatte ve grup 3’te bağırsak fonksiyonları yeniden başladığında başlatıldı. Gruplar daha sonra ameliyat sonrası komplikasyon oranları açısından karşılaştırıldı.
Bulgular: Demografik özellikler bakımından gruplar homojen idi. Yirmi hastada (%18.7) pulmoner komplikasyonlar gelişti: Grup 1’de dört (%11.1), grup 2 ve 3’te sekizer (%22.2) hasta. Grup 3 için oral alım başlangıç zamanı ortancası 47 saat (dağılım 27-82 saat) idi. Ameliyat sonrası akciğere ait ve kardiyak komplikasyonlar açısından gruplar arasında anlamlı farklılık yoktu (sırasıyla, p=0.358 ve p=0.175). Grup 3’te ameliyat sonrası deliryum insidansı anlamlı şekilde artar iken (n=5, %14.3, p=0.032) grup 1’de hiç görülmedi ve grup 2’de iki hastada (%5.6) görüldü. Bu komplikasyon ameliyat sonrası pulmoner komplikasyon gelişimi ile doğrudan ilişkili idi (göreceli risk oranı=14.2; p=0.002).
Sonuç: Ameliyat sonrası ağızdan beslenmeye erken (altıncı saat) başlanması pulmoner komplikasyon artışı ile ilişkili değildir. Tam tersi, erken başlangıç ameliyat sonrası mental ve fiziksel durumların daha hızlı iyileşmesini sağlayabilir, psikiyatrik bozuklukları önleyebilir ve pulmoner komplikasyon oranlarını azaltabilir. Dolayısıyla, ameliyat öncesinde olası aspirasyon riski olmayan tüm torakotomi hastalarında bu plan güvenle uygulanabilir.