Çalışma planı: Eylül 2001-Ocak 2015 tarihleri arasında mitral kapak cerrahisine ek olarak monopolar veya bipolar radyofrekans ablasyon yapılan toplam 167 atriyal fibrilasyonlu hasta (67 erkek, 100 kadın; ort. yaş 56.8±6.9 yıl; dağılım, 48-65 yıl) retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalar uygulanan işleme göre monopolar ablasyon yapılanlar (grup 1, n=68) ve bipolar ablasyon yapılanlar (grup 2, n=99) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Tüm hastaların takibi elektrokardiyografi ve 24 saatlik Holter monitörizasyonu ile yapıldı. Ekokardiyografi taburculuktan önce ve ameliyat sonrası üç ve 12. ayda ve sonrasında yıllık olarak çekildi. Sol atriyal hacim indeksi, sol atriyal çap ve sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu kaydedildi.
Bulgular: Yapılan işlem ve hipertansiyon, hiperlipidemi, diabetes mellitus, kronik obstrüktif akciğer hastalığı ve serebrovasküler olay öyküsü arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı (p>0.05). Tüm hastalarda ameliyat öncesi ortalama sol atriyal çap 5.3±0.5 cm"den ameliyat sonrası 4.9±0.5 cm"ye düştü (p=0.0001). Ameliyat öncesi sol atriyal hacim indeksi 53.8±0.4 mL/m2"den ameliyat sonrası dönemde 43.7±6.2 mL/m2"ye geriledi (p=0.0001). Takip döneminde grup 1"deki hastaların %61.8"i (n=42) ve grup 2"deki hastaların %62.6"i (n=62) sinüs ritmindeydi. Grup 1"de bir hastada (%1.5) ve grup 2"de iki hastada (%2.0) ameliyat sonrası erken serebrovasküler olay gelişti.
Sonuç: Uzun dönem sinüs ritminin sağlanmasında monopolar ve bipolar ablasyon yöntemleri güvenli ve etkilidir. Her iki işlem de çok düşük tromboembolik komplikasyon oranları ile morbidite riskini artırmaz.