GİRİŞ

Arteriyosklerotik kalp hastalıklarında, miyokardiyal kanlandırmaya yönelik cerrahi girişimler kalp cerrahisinin ilk yıllarından bu yana pek çok değişiklikler ve gelişmeler göstermiştir. Miyokardı kanlandırmak amacıyla epikarda inert madde enjeksiyonu, epikard, çevresine omentum sarılması kalp cerrahisinin ilk yıllarında uygulanmıştır. Kardiyopulmoner bypass’ın kalp cerrahisinin hizmetine girmesi ile birlikte iyi bir revaskularizasyona yönelik cerrahi girişimler başlatılmıştır. İyi bir revaskularizasyon için greft kalitesinin, anastomoz tekniğinin ve distal vasküler yapının uygun olması gerekmektedir.

MATERYAL METOD

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahi kliniğinde Ağustos 1994 ve Ocak 1996 tarihleri arasında 186 hastaya koroner arter bypass cerrahisi uygulandı. Bu hastalardan altı’sı (%3) açık endarterektomi şeklinde olmak üzere 22 tanesine (%12) endarterektomi yapıldı. Açık endarterektomi yapılan hastalardan bir tanesine (%o54) aorta koroner bypass yanında sol ventriküler anevrizma plikasyonu da uygulandı.
Açık endarterektomi yapılan hastalardan bir tanesini (%16.7) erken postoperatif dönemde düşük kardiak debi nedeniyle kaybettik. Diğer hastalar postoperatif 10’uncu günde şifa ile taburcu edildi.

SONUÇ

Diffüz damar hastalığı olanlarda koroner endarterektomi, perioperatif miyokard enfarktüsü riski yüksek olmasına rağmen endarterektomi ile uygun bir anastomoz yüzeyi ve iyi bir distal vasküler yapı kazandırılmasında, uzun dönem sonuçları gözönüne alındığında endarterektomi işlemi inoperabl diffüz koroner arter hastalıklarında uygulanacak bir prosedür olarak saklanmalıdır.