GİRİŞ

Koroner arter revaskülarizasyonu sonrasında greftlerin açıklık oranlarının değerlendirilmesi ve hastaların takibinde birçok merkezde tercih edilen yöntem koroner anjiografidir. Günümüzde ise İMA’nin preoperatif ve postoperatif renkli Doppler ultrasonografi ile değerlendirilmesi kullanıma girmektedir.
Biz İMA grefti kullanılarak koroner arter revaskülarizasyonu uygulanan hastalarda, postoperatif erken dönemde, İMA açıklığı oranlarını renkli Doppler ultrasonografi ve koroner anjiografi ile de güvenilir bir şekilde görüntülenebileceğini göstermeye çalıştık.

MATERYAL METOD

Çalışmaya 1993 ve 1995 tarihleri arasında CABG uygulanan asemptomatik gönüllü 47 hasta (Yaşları ortalama 62±9,6 yaş) dahil edildi. Hastaların 19’u kadın idi. Olguların tümüne LAD’e İMA anastomozu, diğer lezyonlu damarlara safen grefti kullanıldı. Ortalama olgu başına 2,4 anastomoz yapıldı. Hastaların tümüne postoperatif 6.ayda kontrol amaçlı koroner anjiografi ve renkli Doppler ultrasonografi yapıldı.
Anjiografi yapılan 43 olguda İMA greftinin açık, 4 olguda ise kötü runoff tespit edildi. Renkli Doppler ultrasonografik değerlendirilmesinde olguların tümünde İMA greftinde postoperatif akım özelliği olan bifazik akım özelliği saptandı. İMA değerlendirilmesinde açıklık oranları açısından iki teknik uyumlu idi. Anjiografide kötü runoff saptanan 4 olgunun Doppler ultrasonografik incelemesinde greft açıklığının göstergesi olan peak diastolik/peak sistolojik akım oranlarının ve ortalama akımın azaldığını tespit ettik.

SONUÇ

Sonuç olarak koroner arter revaskülarizasyonu uygulanan hastalarda renkli doppler ultrasonografi sonuçları İMA greftin açıklık oranları ve runoffu açısından koroner angiorafi ile uyumludur (Korelasyon katsayısı r=0.9). Noninvasiv bir yöntem olarak koroner anjiografiye alternatif olabileceği düşünülmektedir.