Pulmoner hipertansiyon özellikle konjenital kalp anomalilerinde gerek operasyon kararı almada gerekse de postoperatif izlemde son derece değerli bir parametredir. Düşük yaş gruplarında teknik zorluklar nedeniyle tekrarlayıcı incelemeler yapmak konvansiyonel yöntemlerle zor olmaktadır. Çalışmamız pulmoner hipertansiyonun sınıflamasında non-invazif ve değerli alternatif olabilecek radyonüklid yöntemleri incelemektedir. Tc-99 m HMPAO (heksametil propilen amin oksim) akciğer klirensi 0-3 yaş grup hastalara uygulanarak sonuçlar kateter, ekokardiyografi ve patoloji ile karşılaştırıldı.

MATERYAL METOD

Yaşları 11 ay ile 3 yıl arasında değişen soldan sağa şantı olan 36 hasta rutin kardiyolojik tetkiklere ek olarak Tc-99m HMPAO çalışmasına tabi tutuldu. Akciğer klirensleri ölçüldü ve pulmoner hipertansiyon nedeniyle oluşmuş bulunan mikrovasküler injuri belirlendi. Hastalar kateterizasyon sırasında ölçülen pulmoner arter basıncı (PAP) sonuçlarına göre 3 gruba ayrıldı.PAP 30 mmHg olanlar Grup I), 30-60 mmHg arasında olanlar (Grup II), 60 mmHg’ dan yüksek olanlar (Grup III). Hastalardan operasyon sırasında da akciğer biyopsisi alınarak histopatolojik pulmoner hipertansiyon sınıflaması yapıldı. PAP, pulmoner vasküler resiztans, Tc-99m HMPAO klirensi ve patolojik sonuçlar korele edildiler.

SONUÇ

3 grup bazında yapılan korelasyonda patolojik sınıflama esas alınınca PAP, pulmoner rezistans ve Tc-99m HMPAO arasında %94’lük mükemmel bir uyum sağlandı. Sonuçlar radyonüklid yöntemlerinde konvansiyonel yöntemler ile karşılaşılan zorlukları aşmada; doğru ve güvenilir bir pulmoner hipertansiyon sınıflaması öngörmede son derece değerli bir yol olduğunu ortaya koymaktadır.