GİRİŞ

Hastanemizde 1994 Şubat 1996 Şubat ayları içinde bir ekip tarafından superior septal insizyonla (SSİ)opere edilen 35 olgunun mektupla çağrımıza cevap veren ve çalışma kapsamına alınabilen 23 mitral kapak olgusunun ritm yönünden izlenimleri bir ön çalışma olarak sunmayı amaç edindik.

MATERYAL METOD

9’u kadın olan olguların ortalama yaşları 41.65 idi. 10 olgu yalnızca mitral kapak replasmanı (MKR), 7olgu MKR+ Triküspit De vaga anüloplasti, 4 olgu MKR+aort kapak replasmanı, 1 olgu MKR+ aortaplasti ve 1 olgu paravalvüler leakage nedeniyle tamir yapıldı. Ortalama kros klemp ve bybass süreleri 89/112 dakika, hastane kalış süresi 10.4gün ve izlem süreleri 12.04 ay olarak saptanmıştır. Tüm olguların ameliyat öncesi, yoğun bakım, servis ve orta dönem EKG’leri, 11 olgunun ise ilave olarak Holter monitorizasyon değerlendirmeleri yapılmıştır. Preop normal sinüs ritmi (NSR) olgu sayısı 7 dir. Bu olguların 3’ünde NSR postop, servis ve orta dönem takibinde aynen devam etmiştir. 2 olguda postoperatif dönemde atrial fibrilasyon ( AF), 1 olguda atrial taşikardi arada AF, 1 olguda da koroner sinüs ritmi gelişmiştir. AF gelişen olgulardan birinde hastane kalış süresi içinde NSR’ne dönüş olmuştur. AF ritmi diğer bir olguda postoperatif erken dönemde nodal ritm+ bradikardi gelişmiş, pace ile kontrol altında tutulmuş ritm servis dönemde AF’ ye dönmüştür. Bu olguların 5’inin orta dönemde Holter monitorizasyonları yapılmış, AF ritmi ile seyreden 2 olgunun bu incelemede ritmlerinin aynı kaldığı, koroner sinüs ritmli olguda ise NSR’ne dönüş olmuştur. Preop AF olguların 13’ünde ritm postoperatif aynı kalmış, 2 olguda geçici tam blok, 1 olguda nodal ritm gelişmiştir. 6 olgunun orta dönem Holter monitorizasyonları yapılmış nodal ritmli olguda AF ritmine dönüş olmuştur. Tam blok gelişen 2 olgunun halen Holter incelemesi yapılamamış olup EKG incelemeleri AFdir.

SONUÇ

Mitral kapak yaklaşımında diğer tekniklere göre çok daha iyi görüş sağlayan SSİ tekniğinin, preoperatif sinüs ritmi olgularında kullanılmasının postop disritmiler yönünden diğer insizyon teknikleri ile karşılaştırılması, elektrofizyolojik incelemelerin bu konuda daha nitelikli sonuçlar vereceği düşüncesindeyiz.