Bronkojenik karsinoid tümörler, nöroendokrin hücrelerden kaynaklanır ve küçük hücreli akciğer kanserine benzerlikleri nedeniyle intratorasik neoplazmalar içerisinde oldukça ilginç bir grubu oluştururlar. Bunlar tüm bronş ağacından kaynaklanan tümörlerin %0.5 ile 1ini, tüm karsinoidlerin ise yaklaşık %15ini oluştururlar ve malignite potansiyellerine göre tipik veya atipik olarak sınıflandırılırlar. Bu tümörlerin klinik ve histopatolojik özellikleri, tanı ve tedavi yöntemleri ile sürviyi etkileyen faktörler, 20 yılı kapsayan retrospektif bir çalışmayla araştırıldı.
MATERYAL METOD
İngilterenin Yorkshire bölgesinde, 1976-1995 yılları arasında, cerrahi tedavi görmüş ve takip edilmiş 88 bronkojenik karsinoid tümör olgusu (54 kadın, 34 erkek) retrospektif olarak incelendi. Olguların ortalama yaşı 51 (20-80 yaş), en sık görülen başvuru şikayetleri ise öksürük (%70), sürekli veya tekrarlayan akciğer enfeksiyonları (%42) ve hemoptizi (%42) idi. Histopatolojik olarak olguların 68 (%77) inin tipik, 20 (%23) sinin ise atipik karsinoidler olduğu saptandı. Hastaların 75i (%85) lobektomi / bilobektomi veya daha sınırlı rezeksiyon ile tedavi edilirken, sadece 4 hastaya (%5) bronkoplastik cerrahi uygulandı. Olgular ortalama 7 yıl 4 ay süreyle takip edildi ve serinin sürvi analizi Kaplan-Meier Product Limit metodu ile yapıldı.
SONUÇ
Ayırıcı tanıda göz önünde tutulduğu taktirde, dikkatli bir anamnez, akciğer grafisi ve bronkoskopi-biyopsi gibi basit yöntemler ile bronkojenik karsinoid tümörlerin tanıları kolayca konulabilir. Sınırlı rezeksiyonlar ile tipik bronkojenik karsinoid tümörlerin sağıltım şansı çok yüksek olmasına rağmen, nadiren geç metastaz ve nüksler görülebilir. Atipik karsinoidlerin prognozu tipiklere göre daha kötü olup, 5 ve 10 yıllık gerçek sağkalım oranları sırasıyla %80 ve %55 olarak belirlenmiş ve bizim serimizde sürviyi etkileyen tek faktör, tümörün histopatolojik tipi olmuştur.