Hipertrofi yönünden sol ventrikül kitle indeksi esas alınarak gruplandırılan hipertrofik grup ve hipertrofisi olamayan kontrol grubu preoperatif değişkenler ve uygulanan cerrahi işlemler yönünden benzer özellikler taşıyordu.
Sol ventrikül hipertrofisinin erken dönem operasyon sonuçlarını bir çok yönden önemli derecede etkileyen bir faktör olduğu görüldü. Mortalite yönünden, olgu sayısının az oluşu ve sadece hipertrofik grupta tek olgunun kaybedilmesi nedeniyle sonuçlar arasında fark gözlenmezken (p=0.5), hipertrofik grupta postoperatif dönemde daha yüksek oranda aritmi insidansı (p=0.028) ve inotropik destek gereksinimi (p=0.021) gözlendi. Hipertrofik grubun postoperatif dönemde yoğun bakımda kalış (p=0.0001) ve hastanede yatış süreleri de (p=0.001) anlamlı ölçüde uzun bulundu. Değerlendirilen diğer morbid olaylar incelendiğinde, istatistiki yönden anlamlılık derecesine ulaşmasa da başta düşük kalp debisi olmak üzere (p=0.17), perioperatif Mİ (p=0.5), enfeksiyon (p=0.5), intraaortik balon kullanımı yönünden (p=0.5) hipertrofik grupta daha yüksek oranları olduğu tespit edildi.
Sonuç olarak sol ventrikül hipertrofisinin koroner bypass operasyonu sonuçlarını olumsuz yönde etkileyen bir faktör olduğu görülmüştür.