Çalışma planı: Ocak 2016-Haziran 2016 tarihleri arasında Amerikan Anesteziyoloji Derneği Fiziksel Durum Sınıf III ve ejeksiyon fraksiyonu %50 üzerinde olup elektif koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 60 hasta (27 erkek, 33 kadın; ort. yaş 63 yıl; dağılım, 49-77 yıl) çalışmaya alındı. Hastalar yoğun bakım ünitesine kabullerinin ardından iki gruba ayrıldı. Grup 1"e (n=30) intravenöz hasta kontrollü analjezi protokolü ile intravenöz fentanil sitrat uygulanırken, Grup 2"ye (n=30) sternum ile cilt altı dokusu arasına yerleştirilen kateter ile %0.1"lik bupivakain hidroklorür analjezi protokolü uygulandı.
Bulgular: Grup 1"de ikinci saatteki ağrı şiddet skorları ve görsel analog ölçeği skorları 24, 36. ve 48. saatler haricinde Grup 2"den daha yüksekti (p<0.05). Grup 1"de yoğun bakım ünitesinde yatış süresi ve idrar kortizol düzeyleri Grup 2"ye kıyasla daha yüksekti (sırasıyla 78±12 saat ve 631±505 ?g/24. saate kıyasla 66±13 saat ve 401±297 ?g/24. saat, p<0.05). Grup 2"ye kıyasla Grup 1"de cerrahi sonrası yoğun bakım ünitesinde yatış sırasında 10. ve 16. saatlerdeki parsiyel oksijen basıncı düzeyleri daha düşük iken, 24. saatte parsiyel karbondioksit basınç düzeyleri daha yüksekti (p<0.05).
Sonuç: Bupivakain protokolü, ağrının etkilerini azaltarak ve yoğun bakım ünitesinde yatış süresini kısaltarak, kan gazı analizinde daha iyi sonuçlar sağlayan, nispeten daha kullanışlı bir analjezi yöntemidir. İdrarda serbest kortizol düzeylerinin düşüklüğü de, bu bulguyu doğrulamaktadır.