Çalışma planı: Ocak 2015 - Ocak 2017 tarihleri arasında, kalp nakli için sevk edilen ileri kalp yetmezliği olan toplam 282 ardışık hasta (250 erkek, 32 kadın; ort. yaş: 46±10 yıl; dağılım, 18-66 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastalar ciddi (n=84) ve ciddi olmayan fonksiyonel mitral yetersizlik (n=198) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastaların tıbbi öyküleri, demografik özellikleri, ekokardiyografik değerlendirmeleri ve sağ kalp kateterizasyon bulguları kaydedildi.
Bulgular: İki grup da sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu, New York Kalp Derneği fonksiyonel sınıfı, Mekanik Dolaşım Destek Cihazları Kurumlararası Kayıt sistemi profili ve kalp yetmezliği süresi açısından benzerdi (p>0.05). Her iki grup da, triküspit anüler düzlem sistolik ekskürsiyonu ve sağ ventrikül atım işi indeksi açısından da benzerdi. Fonksiyonel mitral yetersizlik, triküspit anüler düzlem sistolik ekskürsiyonu için yapılan tek değişkenli analizde tek istatistiksel olarak anlamlı değişkendi (olasılık oranı [OR]: 0.58; %95 güven aralığı [CI] 0.34-0.97; p=0.04) ve çok değişkenli analizde anlamlı bir etkisi gözlenmedi. Sağ ventrikül atım işi indeksi için yapılan tek değişkenli analizde, pulmoner arter sistolik basıncı (OR: 0.77; %95 CI 0.67-0.88; p<0.001) tek anlamlı değişken olup, çok değişkenli analizde de anlamlı bir etkisi vardı (OR: 0.92; %95 CI 0.87-0.97; p=0.003). Tertil analizlerinde iki grup arasında triküspit anüler düzlem sistolik ekskürsiyonu ve sağ ventrikül atım işi indeksi açısından anlamlı bir fark yoktu.
Sonuç: Nispeten kısa takip süresi olan ileri kalp yetmezliği olan hastalarda ciddi ve ciddi olmayan fonksiyonel mitral yetersizlik grupları arasında sağ ventrikül fonksiyonları açısından anlamlı bir fark izlenmedi. Sağ ventrikül, erken evrede normal fonksiyonlarını sürdürebilir. Sağ ventrikülün adaptif bir şekilde yeniden modellenmesinin bu sonuçlar üzerinde etkisi olabilir. Ciddi fonksiyonel mitral yetersizlik, sağ ventrikül art yükünü artırarak ileri kalp yetmezliği üzerinde olumsuz etkiler ile ilişkili olabilir.