Materyal ve Metod: Kliniğimizde, Haziran 1995 - Haziran 2001 tarihleri arasında EAB operasyonu uygulanan toplam 14 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastaların 1i kadın 13ü (%92.8) erkekti, ortalama yaş 58.4 ± 14 idi. Beş hastaya aksillo-bifemoral (AFF), 2 hastaya aksillo-femoral (AF), 4 hastaya femoro-femoral (FF), 2 hastaya aksillo-aksiller (AA), 1 hastaya obturator bypass (OB) uygulandı.
Bulgular: Erken dönem (ilk 30 gün) mortalite 1 hasta ile %7.2 idi. Kadın hastamızda Takayasu arteriti, erkek hastaların tümünde ise etiyolojide ateroskleroz mevcuttu. Ekstra-anatomik bypass, 8 hastada primer revaskülarizasyon, 6 hastada ise sekonder revaskülarizasyon olarak uygulandı. Sekonder revaskülarizasyon uygulanan 6 hastaya periferik arteriyel hastalık nedeniyle daha önce toplam 9 kez vasküler girişim uygulanmıştı. Ekstra-anatomik bypass öncesi 2 hastaya perkutan translüminal koroner anjiyoplasti, 1 hastaya koroner arter bypass greftleme ve 1 hastaya da karotis endarterektomisi yapılmıştı. Greft enfeksiyonu nedeniyle, aorto-femoral bypass uygulanan 1 hastada obturator bypass yapıldı. İzlem sırasında 1 hasta serebrovasküler hadise, 1 hasta ise kardiyak nedenle kaybedildi. Aksillo-femoral, FF, AA EAB uygulanan 1er hastada greftlerin tıkalı olduğu tespit edilirken, sadece 1 hastada embolektomi ile sekonder greft açıklığı sağlandı.
Sonuç: Ekstra-anatomik bypass, yüksek riskli hastalarda kabul edilebilir bir mortalite, 2 yıllık izlemde %72.2 primer greft açıklığı ve %78.5 hasta sağkalım oranı ile tercih edilebilir bir yöntemdir.