1990-2003 yılları arasında yaş ortalamaları 36.2 (± 18.2) olan toplam 33 hastaya (22 kadın, 11 erkek) TVR uygulandı. Dokuz hastada konjenital kardiyak patoloji vardı ve 6 hasta daha önce triküspid plasti operasyonu geçirmişti. Hastaların 14 ünde izole TVR yapılırken, 19 hastada TVR ye ek cerrahi girişimler de uygulandı. Yirmialtı hastada mekanik, 7 hastada ise biyoprotez kullanıldı Triküspid kapak replasmanı operasyonu gerçekleştirilen 33 hastanın 6sı (%18.2) post-operatif erken dönemde kaybedildiler. Hastaneden taburcu edilen 27 hastanın 3üne takip döneminde ulaşılamadı. Geri kalan 24 hasta (taburcu edilen hastaların %89u) ortalama 70.6 ay (± 54 ay) izlendiler. İzlem döneminde mortalite 7 hastada görülürken, 2 hastada ise protez kapak trombozu gelişti. 15 hasta ise (%45.4) halen takip altında olup triküspid kapağa yönelik yeni bir girişime gerek duyulmadan yaşamlarını sürdürmektedirler. Yapılan istatistiksel çalışmada TVR sonrası mortaliteye direk etki eden hiçbir faktör ön plana çıkmadı.
Triküspid kapak replasmanı uzun dönem sonuçları halen çok yüzgüldürücü olmayan ve mortalitesi diğer faktörlerden bağımsız olarak yüksek bir operasyondur. Genellikle diğer kapak hastalıklarının bir sonucu olarak karşımıza çıktığı için bu konuda alınabilecek en etkin önlem diğer kapaklardaki patolojinin triküspid kapakta geri dönüşümsüz bozukluk oluşturmadan tedavi edilmesidir. Replasmanın kaçınılmaz olduğu durumlarda, literatürdeki son verilerin de yardımı ile, biyoprotezlerin öncelikle düşünülmesi kliniğimizin eğilimidir.