Tartışma
Hasta kayıt sistemleri, veri tabanları ve bilgi bankalarının tarihine baktığımızda ilk defa 1983te Amerikada Göğüs Cerrahları Birliğinin (Society of Thoracic Surgeons - STS) ulusal veri bankasının gerekliliğini ortaya attığını görmekteyiz [
4]. Daha sonra 1989da STS Summit Medical Systems firması ile anlaşarak deneme çalışmalarını başlatmıştır [
4]. 1990da ise STS erişkin kalp cerrahisi verilerinin girilmesiyle ulusal çapta veri tabanı oluşturmuştur. Kısa sürede ülke geneline yayılan bu sistem otomatik risk sınıflandırması yaparak her cerrahın kendi verilerini ülke genelindeki benzer popülasyon ile karşılaştırmasına ve benzer durumlar için daha uygun girişimler yapılmasına olanak tanımıştır.
Aynı şekilde ngilterede de 1989da Kardiyotorasik Cerrahlar Birliğine bağlı Ulusal kalp kapak kayıtları (UK Heart Valve Registry) kullanılmaktadır [
5]. Risk sınıflandırması ve güçlü istatistik analizler yapabilmek amacıyla 1991de Ulusal kalp kapak kayıtlarını hasta analiz ve yakalama sistemi adı verilen bilgisayar ortamındaki PATS (Patient Analysers and Tracking System) sistemine geçirmiş ve risk sınıflandırması için "Parsonnet Score" puanlamasını kullanmaya başlamışlardır [
5].
STSnin Ulusal Konjenital Kalp Cerrahisi Veri tabanı Komitesi (National Congenital Cardiac Surgery Database Committee) hazırladıkları veri tabanına katılan 24 merkezden gelen ve 1994-1997 tarihlerini kapsayan raporunu 1999da yayınlamıştır [
6]. Yine STSnin Summit Medical Systems ile başladığı ulusal veri tabanı oluşturulması çalışmaları yaygınlık kazanarak Amerika ve Avrupada çok sayıda destek ve uygulama merkezleri oluşmasına neden olmuş ve 1990ların sonuna doğru ulusal sınırlardan uluslararası sınırlara taşınmıştır.
Avrupa Kardiyotorasik Cerrahi Birliği, Avrupadaki çok sayıdaki kalp cerrahisi merkezlerinden gelen kalp cerrahisi bilgilerinin santralizasyonunu, katılımcıları için geniş kapsamlı analizleri sağlamak ve halihazırda bulunan az sayıdaki ulusal veri tabanını birleştirmek için 1994den beri yürüttüğü çalışmalar sonucunda Avrupa Kalp Cerrahisi Kayıt Sistemi (European Cardiac Surgical Registry - ECSUR) projesini Ekim 1997de başlatmıştır [
7]. Erişkin kalp, pediyatrik kalp ve göğüs cerrahisinde hasta bazında birebir bilgi toplanmasını amaçlayan ECSUR projesi üç branş için minimum ve geniş kapsamlı BTF standardını oluşturmak için STS ve diğer bazı ulusal veri tabanı sorumluları ile bir araya gelerek 1998de erişkin kalp cerrahisi, 1999da da pediyatrik kalp cerrahisi ve göğüs cerrahisi için standart BTF oluşturmuştur [
7]. ECSUR projesi enternasyonal olarak kalp ve göğüs cerrahisi verilerinin standardize edilmesini, ülkelerin ulusal veri tabanlarını oluşturarak daha kapsamlı analizler yapılabilmesine olanak tanınmasını ve kardiyotorasik cerrahi merkezlerinin sonuçlarını diğerleri ile karşılaştırmasına olanak tanıyarak tedavi yaklaşımlarının mükemmelleştirilmesini amaçlamaktadır [
7]. Bu amaçla minimum bilgi toplanması için hazırladıkları bilgisayar programını ücretsiz dağıtmaktadırlar.
Avrupa Kardiyotorasik Cerrahi Birliğinin ECSUR projesi bünyesinde erişkin kalp cerrahisi hastalarında mortaliteyi belirleyen risk faktörlerini saptamak üzere 1995 yılında başlattığı veritabanı çalışması EuroSCORE (European System for Cardiac Operative Risk Evaluation) sonucunda çeşitli Avrupa ülkelerinde kalp cerrahisi planlanan erişkin hastalarda operatif riskin preoperatif değerlendirilmesi ile hastane mortalitesinin belirleyicisi olarak risk skorlama sistemlerinin geliştirilebilir ve hizmet kalitesinin ölçülebilir olduğu gösterilmiştir [
8]. Ülkemizde de EuroSCORE risk skorlama sisteminin kolay uygulanabilir olduğu, beklenen mortalite değerini hafif yüksek gösterdiği, ancak çok merkezli ve olgu sayısının artırıldığı çalışmalar ile daha iyi değerlendirilebileceği gösterilmiştir [
9]. Veri tabanlarının oluşturulmasının hastane mortalitesinin belirleyicilerini saptamak için ne kadar önemli olduğu ve operatif riskin ancak bu sayede önceden belirlenebileceği açıktır.
Pediatrik kalp cerrahisinde veri toplanması ve kodlama sistemleri için Uluslararası Konjenital Kalp Cerrahisi simlendirme ve Veri Tabanı Projesi (The International Congenital Heart Surgery Nomenclature and Database Project) gündeme gelerek standart isimlendirme ve raporlama stratejilerini belirlemek üzere STS ve EACTStan katılan üyeler ile çalışmaya başlamış ve çalışmalarının sonucunu yayınlamıştır [
10,
11]. Uluslararası konjenital kalp cerrahisi isimlendirme ve veri tabanı projesi sonucunda hazırlanmış olan tek sayfa minimum bilgi toplama formunun bilgisayar versiyonunda aşağı doğru açılan mönüler ile istenildiğinde hiyerarşik olarak düzey artırılarak geniş kapsamlı bilgi toplanabilmektedir.
Vasküler cerrahi için de yine 1980lerin sonunda Amerika ve Avrupada ulusal bilgi bankası çalışmaları başlamıştır. sveçte 1987de başlayan Swedvasc veri tabanı yıllar içinde güncellenmiş ve günümüzde endovasküler girişimleri de içerecek şekilde yeniden düzenlenerek risk sınıflandırmasında çok önemli bir role sahip olmuştur. sveçte kullanılan Swedvasc veri tabanı için hazırlanmış olan minimum bilgi toplama formunda tek sayfada 66 değişken yer almakta ve ayrıca postop 30. gün ve 1. yıl için de birer sayfalık ek formlar bulunmaktadır. Avrupa Vasküler Cerrahi Birliği (European Society of Vascular Surgery - ESVS) vasküler cerrahi kayıt sistemlerini standart hale getirmek, elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve çeşitli hastalıklar için en uygun cerrahi girişim önerilerini hazırlamak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalar arasında endovasküler girişimlerin endikasyon ve sonuçlarını değerlendirmek için yürütülen EUROSTAR kayıt sistemi örnek olarak gösterilebilir.
Bilgi toplama formları hazırlanırken mortalite ve morbidite için belirleyici olarak kabul edilen faktörler analiz edilerek değerlendirilmelidir. Mortalitenin belirleyicileri olarak beslenme alışkanlıkları, sigara içme alışkanlığı, tıbbi bakımın düzeyi, genetik, stres, fizik egzersiz düzeyi, obezite, sosyo-ekonomik faktörler (örneğin güç), kirlilik düzeyi, doğum ağırlığı ve diğer faktörler sıklıkla kullanılmakta ve önerilmektedir [
12]. Günümüzde, beslenme alışkanlıkları, örneğin doymuş yağ asitleri ve oksidanların alınması ile sigara içme alışkanlığının iskemik kalp hastalığının majör nedenleri arasında yer aldığı konusunda anlamlı kanıtlar bulunmaktadır [
12,
13]. STS ve EACTSnin kullandığı minimum ve geniş kapsamlı BTFler incelenerek risk faktörleri, mortalite ve morbiditenin belirleyicileri, ülkemiz koşulları da göz önünde bulundurularak düzenlenebilir.
Göğüs kalp ve damar hastalığı tanılarının kodlanmasında ise hastalıkların uluslararası sınıflandırılmasının 9. sürümü (International Classification of Diseases) kullanılabileceği gibi STS ve EACTSnin ortak kullandığı kodlama sistemi, cerrahi girişimlerin de uygun şekilde kodlanmış olması nedeniyle değerlendirilmelidir [14].
Gelişmiş ülkelerde, özellikle Amerika ve Avrupada GKDC olguları için bilgi bankaları oluşturulduğu ve bu verilerin uluslararası entegrasyonu için çaba harcandığı görülmektedir. Ülkemizde de böyle bir çalışmanın ileriye yönelik planlama, özel tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi, kaynakların kullanımı, maliyetlerin etkinliği, Avrupadaki bilgi bankalarına entegrasyon, yapılan girişimlerin değerlendirilmesi yanında GKDC için gelecekte alınması gereken önlemleri ortaya çıkaracağı ve GKDCnin yerini sağlamlaştıracağı açıktır. Göğüs kalp damar cerrahisi derneği diğer bir çok konuda olduğu gibi ulusal bilgi bankası kurulması konusunda da ilki gerçekleştirmeli ve diğer branşlar için sürükleyici olmalıdır.