Hasta sekiz ay sonra sol bacakta greft bölgesinde şişlik yakınmasıyla tekrar başvurdu (Şekil 1). Muayenesinde greft bölgesi üzerinde pulsasyon olan kitle palpe ediliyordu. Ultrasonografik incelemede kitlenin en geniş yerinde 3.2 cm çapa ulaşan gerçek greft anevrizması olduğu saptandı. Bunun üzerine anevrizmatik greft materyali yeni bir ameliyatla 6 mm x 40 cm ePTFE greftle değiştirildi. Komplikasyon gelişmeyen hasta ameliyat sonrası 8. gün taburcu edildi.
Heterogreftler 1963 yılından beri kullanılmaktadır ancak kullanılan greftlerin ilk dönem sonuçları genelde hayal kırıklığı yaratmıştır.[2] Ancak üretici firmalar yeni greft hazırlama tekniklerinin gelişimi ile birlikte kullanıma sundukları greftlerin daha iyi sonuçlar verdiğini öne sürmektedirler. Biz de hastamızda üretici firma tarafından, yeni teknikle hazırlandığı, iyi korunmuş media tabakasına ve geniş ekstra selüler matriks yapısına sahip olduğu bildirilen SMVG kullandık.
Literatürde SMVG greftlerin özellikle önkolda arteriyovenöz fistül oluşturulması sırasında kullanımının iyi sonuçlar verdiği bildirilmiştir.[3] Bununla birlikte infrainguinal bölgede kullanımı ile ilgili yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Kovalic ve ark.[4] altı olgu içeren retrospektif çalışmalarında infrainguinal SMVG greft kullanımının düşük patensi oranına sahip olduğunu bildirmişlerdir. Bununla birlikte Schmidli ve ark.[5] kritik ekstremite iskemisi ve enfeksiyon varlığında infrainguinal pozisyonda SMVG greft kullanımının bir alternatif olabileceğini bildirmişlerdir. Bizim olgumuzda greft açıklığı ile ilgili sorun saptanmadı ancak gelişen anevrizmal dilatasyon nedeniyle greft zorunlu olarak değiştirildi. Benzer şekilde Uğurlucan ve ark. da[6] femoropopliteal baypas grefti olarak kullandıkları SMVG’de anevrizma geliştiğini bildirmişlerdir. Heterogreftlerin en önemli sorunlarının başında anevrizmal greft dilatasyonu gelmektedir. Üretim tekniğindeki yenilikler heterogreftlerde kısmen gelişme sağlamış görülse de anevrizma gelişimi halen önemli bir sorun olarak kalmıştır. Anevrizmal dilatasyon geliştiğinde rüptür riski nedeniyle anevrizmatik greftin başka bir greft materyali ile değiştirilme endikasyonu doğmaktadır. Bizim olgumuzda uygun safen ven grefti bulunmadığından anevrizmatik greft materyali ePTFE greft ile değiştirildi.
Sonuç olarak otolog ven grefti bulunmayan durumlarda heterogreftler bir seçenek olarak görülmektedir. Ancak anevrizmal dilatasyon SMVG’de halen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle infrainguinal yerleşimde SMVG’nin kullanımının uygun bir seçim olmayacağını düşünmekteyiz.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Durmaz İ, Atay Y, Posacıoğlu H, İslamoğlu F, Yağdı T,
Çıkırıkçıoğlu M ve ark. Yüksek infeksiyon riskli periferik
arter hastalıklarında kriyoprezerve homogreft arter kullanımı
(vaka takdimi). Turkiye Klinikleri J Med Res 1999;17:23-8.
2) Schröder A, Imig H, Peiper U, Neidel J, Petereit A. Results
of a bovine collagen vascular graft (Solcograft-P) in infrainguinal
positions. Eur J Vasc Surg 1988;2:315-21.
3) Widmer MK, Aregger F, Stauffer E, Savolainen H,
Heller G, Hakki H, et al. Intermediate outcome and risk
factor assessment of bovine vascular heterografts used as AV-fistulas for hemodialysis access. Eur J Vasc Endovasc
Surg 2004;27:660-5.
4) Kovalic AJ, Beattie DK, Davies AH. Outcome of ProCol, a
bovine mesenteric vein graft, in infrainguinal reconstruction.
Eur J Vasc Endovasc Surg 2002;24:533-4.