Hasta ameliyata alındı, aksiller arter kanülasyonu sonrası median sternotomi yapıldı. Perikard açıldığında hemorojik efüzyon vardı. Aort ileri derecede anevrizmatik idi, sağ atriyal apeksten konulan venöz kanül ile kardiyopulmaner baypasa girildi. Çıkan aorta kros klemp konuldu ve kan kardiyoplejisi ile retrograd yoldan kardiyak arrest sağlandı, vücut sıcaklığı 28 °C’ye kadar soğutuldu, devamlı retrograd miyokardiyal koruma sağlandı. Aortotomi yapıldığında hastada tip 2 diseksiyon olduğu gözlendi, aort kapak anatomik olarak normaldi. Çıkan aort koroner ostiyumların üzerinden rezeke edildi ve 28 mm Dacron greft (DuPont, Wilmington, DE) rezeke edilen aortun yerine anastomoze edildi. Kros klemp kaldırıldı, inotrop destek almadan hasta kardiyopulmoner baypastan ayrıldı ve stabil olarak yoğun bakıma alındı.
Yoğun bakımda ekstübe edilen hastanın genel durumu iyiydi, herhangi bir renal ve serebral komplikasyonla karşılaşılmadı; hastada dirençli hipertansiyon olması nedeniyle yüksek doz antihipertansif tedavi başlandı. Hastanın klinik tablosunun çok çabuk toparlamasından dolayı taburculuk sonrası koarktasyon tamirine karar verildi, hasta ameliyat sonrası 7. gün taburcu edildi ve iki ay sonra kontrol amaçlı kontrastlı BT anjiyografi incelemesi yapıldı (Şekil 2). Ameliyata alınan hastaya sol yan torakotomi yapılarak sol subklaviyan arterden inen aorta 16 mm Dacron greft (DuPont, Wilmington, DE) kullanılarak baypas yapıldı, ameliyat sonrası bir komplikasyon gelişmeyen hasta taburcu edildi. Takiplerinde herhangi bir sorun olmadı.
Şekil 2: İkinci ameliyattan önce yapılan bilgisayarlı tomografi anjioda koarkte segmentin görünümü.
Öncelikli olarak çıkan aort replasmanı yapılıp sonrasında koarktasyon onarımını savunan yazarlar da vardır.[3-5] Ameliyat sonrası dönemde kalbin ön yükünün koarktasyon nedeniyle yüksek olmasından dolayı sadece çıkan aort tamiri yapmak kanamalara ve kardiyak dekompansasyona neden olabilir.[6] Arteriyel tansiyonu gereğinden fazla düşürmek de spinal kord ve renal perfüzyonu azaltabilir.[7] Bununla beraber koarkte segmentin etrafında oluşabilecek kollateraller hem kardiyopulmoner baypas sırasında hem de ameliyat sonrası dönemde yeterli perfüzyonu sağlayabilir.
Bazı yazarlar tek aşamalı kombine tamir yöntemi bildirmişlerdir.[8-12] Burada alt ekstremite perfüzyonu için laparotomi ile supraçölyak aort kullanılmış, daha sonra da ekstraanatomik baypasın distal ucu bu bölgeye anastomoze edilmiştir. Aynı şekilde başka bir yazar da sınırlı cerrahi alan nedeniyle batın ekplorasyonu yapmak zorunda kalmıştır.[7] Ayrıca eş zamanlı sternotomi ve sol torakotomi ile total arkus replasmanını koarkte segmentin çıkarılarak yapıldığı olgular da vardır.[10]
Bizim olgumuzda var olan genel durum bozukluğu nedeniyle öncelikli olarak diseksiyon tamiri yapıldı. Aksiller arter kanülasyonu ile kardiyopulmoner dolaşıma girildi. Burada önemli bir nokta da tüm vücut perfüzyonunun sağlanabilmesidir. Bu olgularda koarkte segmentin üst ve alt bölgelerin perfüzyonu için ya iki farklı bölgenin kanüle edilmesi[5,8,10] ya da koarktasyon etrafındaki kollaterallerin yeterli perfüzyonu sağlayabileceği göz önünde bulundurularak tek bölgenin kanülasyonu yapılır.[3,4,9] Aksiller arter kanülasyonu ile yeterli serebral perfüzyon sağlanabilir, koarkte segmentin alt bölgesindeki uç organ perfüzyonu için idrar takibi yapılabilir ve yeterli idrar çıkışı olmazsa femoral arterden ikinci bir kanülasyon uygulanabilir.[3] Sadece femoral arter kanülasyonu yapmak retrograd embolizasyona yol açabildiği gibi yeterli serebral perfüzyon da sağlamayabilir.[3] Biz de ameliyat sırasında idrar takibi yaparak distal perfüzyonu değerlendirmeye çalıştık ve herhangi bir sorun yaşamadık. Hastada ameliyat sırası ve sonrası herhangi bir perfüzyon eksikliğine bağlı son organ hasarı gelişmedi. Bu durum tek anatomik bölge kanülasyonunun koarktasyon tamir edilmese bile yeterli olabildiğini göstermektedir. Ayrıca iki aşamalı ameliyatlarda hipotermik sirkulatuvar arrest ve kardiyopulmoner baypas süreleri daha kısadır, hipotermi derecesi de daha yüksektir. Bu durumda hastanın komplikasyon riskinin azalması beklenir ki, bazı yazarlar da bu durumu vurgulamışlardır.[3,4]
Tek aşamalı cerrahi işlemlerde inen aorta yapılacak extra-anatomik baypas greftleri perikard içerisinden geçirilir. Özellikle frenik sinir altından lateral perikardın açıldığı yöntemde frenik ve vagal sinirler yaralanabilir ve duktus Botalli lenf nodlarının hasarlanmasıyla da lenfatik drenaj olabilir.[6] İnen aorta teknik olarak ulaşılamadığı durumlarda koarkte segmentin distal segment anastomozu için veya ameliyat sırasında distal perfüzyonu sağlamak amaçlı batın eksplorasyonu gerekebilir; iki aşamalı cerrahi işlemde laparotomi yapmaya gerek yoktur. Bundan dolayı batın içerisinde oluşabilecek komplikasyon ve cerrahi stres riski azaltılabilir. Fakat iki aşamalı cerrahi işlemde de planlanan ikinci ameliyata kadar geçecek sürede artmış strese bağlı hipertansif komplikasyon riskleri vardır.
Aort koarktasyonunun cerrahi onarımında diseksiyon ve uç uca onarım, yama greft aortoplasti, greft interpozisyonu, tübüler greft ile baypas yöntemleri sayılabilir. Biz hastamızda subklaviyan arterden inen aorta baypas yaparak ameliyat sırasında kanama riskini azaltmaya ve var olan kollateralleri korumaya çalıştık.
Sonuç olarak, son zamanlarda tek aşamalı cerrahi işlemler daha yaygın yapılsa da, acil girişimlerde iki aşamalı cerrahi yol tercih edilerek önce çıkan aort replasmanı, daha sonra aort koarktasyon onarımı yapılması sağkalımı olumlu yönde etkileyebilir. Gerekli özen ve takip ile hem tek bölge kanülasyonu ile perfüzyon sağlanabilir hem de iki aşamalı tamir ile öncelikle sağkalım için diseksiyon onarılır daha sonra da düşük morbidite ve mortalite oranlarıyla koarktasyon tamiri yapılabilir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması
aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını
beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde
herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Abbot ME. Coarctation of the aorta of the adult type. Am
Heart J 1928;574-8.
2) Sampath R, O’Connor WN, Noonan JA, Todd EP.
Management of ascending aortic aneurysm complicating
coarctation of the aorta. Ann Thorac Surg 1982;34:125-31.
3) Tesler UF, Tomasco B. Repair of acute dissection of the
ascending aorta associated with aortic coarctation. Tex Heart
Inst J 1996;23:170-3.
4) Hovaguimian H, Aru GM, Floten HS. Acute type I aortic
dissection with coarctation of the aorta: discussion of
management and the report of a successful brain perfusion across
an aortic coarctation. J Thorac Cardiovasc Surg 1990;100:152-3.
5) Rampoldi V, Trimarchi S, Tolva V, Righini P. Acute type
A aortic dissection and coarctation of aortic isthmus. J
Cardiovasc Surg (Torino) 2002;43:701-3.
6) Birincioglu CL, Mavioglu L, Yavas S, Demirtas E,
Altintas G, Iscan HZ. Single-stage repair of acute type
A aortic dissection associated with aortic coarctation,
perimembranous ventricular septal defect, and bicuspid
aortic valve. Ann Thorac Surg 2008;86:284-7. doi: 10.1016/j.
athoracsur.2007.12.048.
7) Svensson LG. Management of acute aortic dissection
associated with coarctation by a single operation. Ann
Thorac Surg 1994;58:241-3.
8) Büket S, Yağdi T, Cikirikçioğlu M, Alayunt EA. Single-stage
transpericardial repair of acute aortic dissection associated
with recoarctation. J Thorac Cardiovasc Surg 2001;121:987-9.
9) Paparella D, Schena S, de Luca Tupputi Schinosa L, Vitale N.
One step surgical repair of type II acute aortic dissection and
aortic coarctation. Eur J Cardiothorac Surg 1999;16:584-6.
10) Cranfield KR, Brackenbury ET, Fraser SC. One-stage repair
of an aortic dissection and aortic coarctation. Interact
Cardiovasc Thorac Surg 2008;7:170-2.