Bu makalede metastazektomi amacı ile video yardımlı torakoskopik cerrahi (VYTC) planlanan hastada ameliyat öncesi sağ subklaviyan vene yerleştirilen kateterin SVK’yi perfore ettiği bir olgu ve uygulanan tedavisi sunuldu.
Video-yardımlı torakoskopik cerrahi (VYTC) ile metastazektomi planlanan hasta ameliyat odasına alındıktan sonra indirekt tansiyon arteriyel, elektrokardiyografi (EKG) ve periferik pulse-oksimetri monitörizasyonları yapıldı. Yapılan ilk ölçümde tansiyon arteriyel: 130/70 mmHg, nabız: 112/dk ve SpO2: %99 olarak saptandı. Daha sonra lokal anestezi altında sol kol radiyal artere kanül yerleştirilerek sürekli arteriyel monitörizasyon sağlandı. Hastaya propofol ve remifentanil ile anestezi indüksiyonu ve rokuronyum ile kas gevşemesi gerçekleştirildi. Tam kas gevşemesi sağlandıktan sonra tek akciğer ventilasyonu uygulamak üzere hastaya sol endobronşiyal tüp ile entübasyon yapıldı. Sağ subklaviyan bölgesi iyotlu solüsyon ile temizlendikten sonra steril örtü ile örtüldü. Hastada santral kateterizasyon sırasında plevra ponksiyonunu önlemek üzere sol tek akciğer ventilasyonuna geçilerek sağ akciğer söndürüldü. Steril koşullarda Seldinger tekniği ile üçüncü denemede santral venöz kateterizasyon (7F/20 cm, 3 lumen, Santral Venöz Kateter, Gemed, İstanbul, Türkiye) sağlandı.
Daha sonra hastaya sol yan pozisyon verilerek sağ midaksiller 7. kaburgalar arası aralıktan 10.5 torakoport ile 30º videokamera sağ hemitoraksa girildi. Eksplorasyon sırasında sağ subklaviyan vene yerleştirilen santral kateterin subklaviyan veni perfore edip bir miktar toraks içindeki alanda seyrettikten sonra frenik sinirin önünden SVK’ye girdiği tespit edildi (Şekil 1). Kateter geri çekilerek SVK’deki kanama tampon baskı uygulanarak ve Floseal® (Matriks kanama durdurucu, Baxter, Zürih, İsviçre) ile durduruldu (Şekil 2). Ameliyat sırası hemodinamik açıdan bir sorun gelişmeyen hastaya sağ üst lob arka segmente kama rezeksiyon uygulanarak metastazektomi tamamlandı. Ameliyat sonrası takipleri normal olan hasta ameliyat sonrası dördüncü gün şifa ile taburcu edildi.
Şekil 2: Kateter çekildikten sonra superior vena kavadaki kanama Floseal® ile kontrol altına alındı.
Santral venöz kateterizasyona bağlı SVK perforasyonu oldukça nadir bir durumdur (%0.5). Superior vena kava perforasyonu; hemotoraks, hidrotoraks, pnömotoraks ve pnömomediastinuma yol açmaktadır.[3-6] Literatürde SVK perforasyonun mekanik travmaya veya infüzyon ile verilen sıvıların kimyasal hasarına bağlı olduğu bildirilmiştir.[5] En önemli semptom ve klinik bulgular; nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, hipotansiyon, yeni ve aniden gelişen plevral efüzyon ve mediastinal genişlemedir.[5,7]
Santral venöz girişimde kullanılan kateterin çapı, malzemesi ve sertliği damar perforasyonu için önemli risk faktörleridir. Kateterin yapısının sert olması ve mobil bir ucunun olması venöz perforasyon riskini artırmaktadır. Girişimi yapan kişinin deneyimi ve birden fazla girişim yapılması en önemli risk faktörüdür. Komplikasyon gelişme riski; girişim sayısı bir ise %4.3, iki ise %10.9, üç ve daha fazla ise %24 olarak bildirilmiştir.[3,4] Sol subklaviyan ve internal juguler ven kateterizasyonu venöz perforasyon oranı daha yüksek olan girişimlerdir, çünkü innominate ven SVK ile dik bir açı oluşturur ve kateter SVK’nin yan duvarında hasara yol açabilir.[4,5] Literatürde sağ subklaviyan ven kateterizasyonu sonrası çıkan aortun intraperikardiyal kısmında perforasyon gelişen olgu sunumları bildirilmiştir. Bu bildirilen olguların tamamında sağ subklaviyan vene infraklaviküler yaklaşım ile girilmiş ve kardiyak tamponad ve kardiyak arrest gelişmiştir.[6,7] Çelik ve ark.[8] olgumuza benzer bir olguda akciğer kanseri nedeni ile sağ torakotomi uyguladıklarında SVK perforasyonu tespit etmişler ve SVK’yi primer dikiş ile onardıklarını bildirmişlerdir.
Kateter yerleştirmeden önce bazı komplikasyonlar ve başarısızlık durumları tahmin edilebilir. Bunlar; hastanın kilolu veya çok zayıf (VKİ ≥30 kg/m² veya ≤20 kg/m²) olması, kateter takılacak tarafta daha önceden bir cerrahi geçirilmiş olması veya radyoterapi uygulanmış olması durumlarıdır.[2,3] Bu gibi durumlarda kateterin yerleştirilmesi konusunda daha deneyimli bir kişinin girişimi yapması gerektiği bildirilmiştir.[1] Ayrıca santral venöz kateterin yerleştirilmesinin zor olduğu olgularda ultrasonografinin kullanılması ve kateter yerleştirildikten sonra radyolojik olarak yerinin kontrol edilmesi önerilmektedir.[2-4]
Hastamızda yerleştirilen bir sağ subklaviyan katetere bağlı olarak ameliyat sırasında SVK perforasyonu izlendi. Hastamız genel anestezi altında olduğundan dolayı herhangi bir semptom ve klinik bulgu saptanmadı. Video-yardımlı torakoskopik cerrahi ile sağ hemitoraksa girildiğinde kateterin subklaviyan veni perfore ederek göğüs boşluğu içerisinde bir miktar seyrettikten sonra frenik sinirin ön tarafından SVK’ye girdiği tespit edildi. Eksplorasyon sırasında göğüs boşluğu içerisinde bir miktar hemotoraks saptandı, ancak aktif bir kanama yoktu. Kateter geri çekilerek ve perfore alana baskı uygulandı ve kanama kontrolünde Floseal® kullanıldı. Ancak kanama kontrol altına alınamasa hastaya sağ torakotomi uygulamak gerekecek idi. Buna rağmen kanama kontrol altına alınamasa hastaya sağ torakotomi uygulamak gerekecek idi. Hastamızda risk faktörü olarak VKİ ve girişim sayısı dikkat çekmekte idi. Hastanın VKİ’si 33.79 olup, santral venöz girişim bölgesinde daha önce herhangi bir cerrahi geçirmemiş ve radyoterapi almamış idi.
Sonuç olarak; santral venöz kateter girişimleri oldukça sık kullanılan uygulamalardır. Böyle bir komplikasyon bir göğüs cerrahisi ameliyatında olmasa idi gözden kaçabilir ve ameliyat sonrası dönemde kateterin çekilmesi sonrası kanamaya bağlı ciddi sonuçlar ortaya çıkabilir idi. Risk faktörlerinin olduğu olgularda uygulamanın görüntüleme yöntemleri ile birlikte yapılması ve işlem sonrası kateterin yerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu olguda katetere bağlı superior vena kava perforasyonunun torakotomiye geçilmeden video-yardımlı torakoskopik cerrahi ile de kontrol altına alınabileceği görüldü.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında
herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi
bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.
1) Mansfield PF, Hohn DC, Fornage BD, Gregurich MA,
Ota DM. Complications and failures of subclavian-vein
catheterization. N Engl J Med 1994;331:1735-8.
2) Chloroyiannis Y, Reul GJ. Iatrogenic left subclavian arteryto-
left brachiocephalic vein fistula: successful repair without
a sternotomy. Tex Heart Inst J 2004;31:172-4.
3) Haaverstad R, Latto PN, Vitale N. Right subclavian catheter
perforation of the aorta due to an incorrect external landmarkguided
insertion technique. CJEM 2007;9:43-5.
4) Abdelkefi A, Ben Gaied O, Ladeb S, Labbène I, Torjman
L, Lakhal A, et al. Perforation of the superior vena cava
after subclavian catheterization: a rare complication after
autologous PBSCT. Bone Marrow Transplant 2009;43:891-2.
5) Jost K, Leithäuser M, Grosse-Thie C, Bartolomaeus A,
Hilgendorf I, Andree H, et al. Perforation of the superior
vena cava - a rare complication of central venous catheters.
Onkologie 2008;31:262-4.
6) Fangio P, Mourgeon E, Romelaer A, Goarin JP, Coriat
P, Rouby JJ. Aortic injury and cardiac tamponade
as a complication of subclavian venous catheterization.
Anesthesiology 2002;96:1520-2.