Kırk dokuz yaşında erkek hasta acil servise kesici delici alet yaralanması nedeni ile başvurdu. Sol omuz arka kesimde açık yarası olan hastanın sol omuz hareketlerinde kısıtlılık ve ağrı vardı. Hemodinamik bulguları stabil olan hastanın dinlemekle iki taraflı solunum sesleri eşitti. Arteriyel kan gazı incelemesinde parsiyel oksijen basıncı (PO2): 91 mmHg, parsiyel karbondioksit basıncı (PCO2): 39 mmHg, minimal oksijen satürasyonu (SatO2): %96.6, pH: 7.41 olarak bulundu. Toraksa nafiz olmayan bir kesici delici alet yaralanması olarak düşünülen hastanın kontrol amaçlı çektirilen akciğer grafisinde bıçak uç kısmının kırılıp hastanın göğüs bölgesinde kaldığı saptandı. Bıçak uç kısmının yeri ve yaralanmanın boyutunun değerlendirilmesi amacı ile toraks bilgisayarlı tomografi (BT)si çekildi. Çekilen toraks BTsinde sol omuz ekleminin yanından pektoral kaslara doğru uzanan aksiller arter komşuluğunda yabancı cisim görüldü (Şekil 2). Aksiller arter yaralanması şüphesi ile kalp damar cerrahisi tarafından yatak başı üst ekstremite arteriyel Doppleri yapıldı. Doppler sonucunda brakiyal radiyal ve ulnar arterlerin trifazik akımı olduğu ve aksiller arter yaralanmasının olmadığı görüldü. Bıçak uç kısmının çıkarılması sırasında aksiller arterin yaralanması ihtimaline karşı hasta, genel anestezi altında ve aksiller artere müdahale edilebilecek pozisyonda acil ameliyata alındı. Hasta sırtüstü pozisyonda genel anestezi altında iken steril boyama ve örtünmeyi takiben ön aksiller hatta bıçağın ucunun palpe edildiği noktadan 5 santimetrelik kesi yapıldı (Şekil 3). Cilt, cilt altı ve pektoral kas kesilerek bıçağın uç kısmına ulaşıldı. Bıçağın aksiller arter ve venden uzak olduğu ve çıkartılması sırasında yaralanma ihtimali olmadığı parmaklar ile yapılan muayene ile saptandı. Bıçak uç kısmından çekilerek çıkartıldı (Şekil 4). Masif bir kanama olmadı. Kanama kontrolü sonrası ameliyat sahasına hemovak dren konuldu ve katlar anatomik plana uygun olarak kapatılarak ameliyat sonlandırıldı. Ameliyat sonrası bir komplikasyon gelişmemesi üzerine ikinci gününde gerekli medikal tedavi ve öneriler ile hasta taburcu edildi. Poliklinik kontrolü sırasında bir soruna rastlanmadı.
Şekil 1: Arka ön akciğer grafisinde bıçağın görünümü.
Şekil 2: Bıçağın omuz eklemine komşu kırıldığı yer.
Şekil 3: Ameliyat sırası bıçak uç kısmının eksplorasyonu.
Şekil 4: Sap kısmı kırılmış olan bıçağın çıkarıldıktan sonraki görüntüsü.
Toraks yaralanmalarının en sık nedenleri trafik kazaları, delici kesici aletler ve ateşli silahlardır. Bu nedenle toraks travmaları künt ve penetran olmak üzere ikiye ayrılabilir. Künt toraks travmalarının görülme sıklığı daha fazladır. Penetran göğüs travmaları da kesici delici aletler ve ateşli silahlarla olan yaralanmalar olarak ikiye ayrılabilir. Özellikle toraksa nafiz olmayan izole penteran travmalarda mortalite riski çok düşüktür. Toraks travmalarında oksijen tedavisi ve analjezik tedavi ile takip edilecek travmalar olabileceği gibi acil torakotomi yapılması gerekebilecek travmalar da vardır. Bu tip travmalar bütün toraks travmalarının ancak %10- 15lik kesimini oluşturur.
Penetran toraks travmalarında toraksa nafiz olmayan yaralanmalar basit tibbi müdahale ile giderilebileceği gibi bu olguda görüldüğü üzere acil cerrahi tedavi gereksinimi de olabilmektedir.
Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında
herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir.
Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi
bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.