Of our cases treated because of BC, three were female (27%) and eight (73%) male with a mean age of 28.8 (7-47). In 8 cases, BC was detected in pulmonary parenchyma and in 3, in the mediastinum. The most frequent symptom was the pain on the chest, ipsilateral to the lesion (78%). We performed lobectomies in 2, wedge resections in 4, simple complete excision in 3 and cystectomy capitonnage (CC) in 2. The two patients that underwent CC, came up with recurrence. One of them was treated with lobectomy. We had no mortality and one patient developed atelectasis and pneumonia in the postoperative period.
In this study, we evaluated the symptoms, diagnosis and treatment methods, mortality and morbidity rates of our 11 BC cases retrospectively.
Hastaların rutin PA ve lateral akciğer grafilerinde lezyon saptandı ve tamamına toraks BT incelemesi yapıldı (Resim 1-2). Olguların 8inde BK akciğer parenkimi içinde diğer 3ünde ise mediastende tespit edildi. Mediastende saptanan BKlerin Maier klasifikasyonuna göre yerleşimi şöyle idi; Subkarina (C):1, Sağ hiler (D): 1, Sağ posterior mediastent (F):1 (Şekil 1). Parenkim içi yerleşimli BKler şu şekilde dağılım göstermişti: Sağ üst lobda; 4, sağ alt lobda; 2, sol alt lobda; 1 sağ orta lobla;1.
Fiberoptik bronkoskopi (FOB) uygulanan olguların 7sinde, lezyon tarafından dıştan bası mukozada ödem ve hiperemi saptandı, diğer 4 olgunun bronkoskopik tetkiki normal olarak değerlendirildi. Yutma güçlüğü olan olgumuza baryumlu özofagus pasaj grafisi çekildi ve özofagusta deplasman saptandı. BTde kistik lezyon saptanan olguların 7sine ayırıcı tanı amacıyla kist hidatik markırları bakıldı ve negatif bulundu.
11 BKli olguya 12 cerrahi girişim yapıldı. Olguların tamamına standart posterolateral torakotomi uygulandı. Bunların 4ünde latissimus dorsi ve serratus anterior adaleleri korundu. Olguların 2sine lobektomi, 4üne wedge rezeksiyon, 3 mediasten yerleşimli bronkojenik kiste, basit komplet kist eksizyonu ve 2 olguya da kistektomi, aspirasyon, kapitonaj uygulandı. Bir olguya da nüks nedeniyle retoraktomi ve lobektomi uygulandı.
Bütün olgularda postoperatif patoloji bronkojenik kist ile uyumlu olarak rapor edildi. Olgular ortalama 11 günde (7-26) cerrahi şifa ile taburcu edildiler. Bunların 6sı ortalama 8 ay takip edilebildi. 3 olgu ise halen problemsiz takip altındadır.
BKler çok değişik lokalizasyonlarda bulunabilirler. Ancak sıklıkla mediastende yerleşirler ve küçük bir oranda da akciğer parankimi içinde ve özellikle de alt loblarda (%66) bulunabilirler [6]. Boyun, diafragma altı, perikardium ve dura içi gibi nadir yerleşimlerde bildirilmiştir [1,4,6,8]. Literatürün aksine çalışmamızda parankim içi yerleşimin 8 hastada görülmesine karşılık mediasten yerleşimi ancak 3 hastada saptandı. Parankim içi BKlerde yine literatürün aksine üst loblarda daha sıklıkla yerleşmişti.
Pediatrik yaş grubunda hayatı tehdit edebilen bası bulgularına bağlı olarak gelişen semptomlar ileri yaşlarda göğüs ağrısı, öksürük, dispne, trakeobronşial ağaçta ilişki var ise enfeksiyon ve paraözefageal yerleşimli olanlarda da özofagus bası bulgularına yol açar [1]. St Georgesun yapmış olduğu bir çalışmada olguların %72sinin semptomatik olduğu bunların önemli bir kısmında da 2 ya da daha fazla semptomun bir arada bulunduğu bildirilmiştir [6]. Suen ise serisinde olguların %50sinde bir semptom tespit etmiş ve en sık semptomunda plevra iritasyonuna bağlı ağrı olduğunu bildirilmiştir [1]. Bizim serimizde de semptomatik olgular %82 oranında (9 olgu) ve en sık görülen semptom ise %78 oranında göğüs ağrısı idi. Serimizde semptomu bulunan 9 olgudan 8inde yerleşim parankim içi idi. Paraözofageal yerleşim gösteren bir mediastinal bronkojenik kistte ise özofagus basısına bağlı yutma güçlüğü mevcuttu. Bu hastada Baryumlu özofagus pasaj grafisi ile özofausdaki deplasman gösterilebildi.
Tanıda radyolojik tetkikler ilk basamağı oluşturur. PA ve lateral akciğer grafilerine ek olarak Toraks BT, baryumlu özofagus pasaj grafisi, MRI ve USG diğer mediastinal ve pulmoner kistlerden ayırıcı tanıda yardımcı olur [1,2,3,9]. Parankim içi BKler genellikle keskin sınırlı soliter yuvarlak veya oval opasitelerdir ve genelde bir tek lob sınırları içindedirler. Uzun zaman boyutları değişmez ve homojen su dansitesi veya hava sıvı seviyesi gösteren bir boşluk şeklinde izlenir. Mediastinal BKler ise homojen, düzgün, soliter yuvarlak veya oval ve non-kalsifiyedirler. Sıklıkla trakea ve ana bronşlarla yakın ilişkide ve yaklaşık olara 2-10 cm çapında kistlerdir [1,4]. Serimizdeki vakalarda PA ve lateral akciğer grafilerinde lezyon saptandı ve Toraks BT incelemesi ile de kistik lezyon teyid edildi.
Tedavide temel yaklaşım cerrahi rezeksiyondur. Mediastinal BKler için basit komplet eksizyon, akciğer parankim içi BKler için ise wedge ya da anatomik rezeksiyon ideal tedavidir [10,11]. BKler asemptomatik olsalar bile tanının doğrulanabilmesi, ileride oluşabilecek semptomların ve komplikasyonların önlenebilmesi amacıyla mutlaka rezeke edilmelidir [1,4,6]. Ayrıca çok nadir de olsa BK ile fibrosarkom ve karsinom gelişimi arasında ilişki bildirilmiştir [1,4,12]. Olgularımızın 9unda lezyon cerrahi olarak çıkarıldı (2 lobektomi, 4 wedge rezeksiyon, 3 basit komplet kist eksizyonu). Parankim koruma amacıyla kistektomi kapitonaj yapılan 2 olgumuzda 14. ve 26. aylarda nüks görüldü. Bu olgulardan bir tanesini de lobektomi ile tedavi edebildik. 2. olgu takibimizden çıktı. Keleş ve arkadaşlarının 23 olguluk serisinde erken tespit edilen semptomsuz vakalarda rezeksiyona ihtiyaç duyulmadan, deepitelizasyon ve kapitonaj ile 5 olguda başarılı sonuç alınmış ve nüks saptanmamıştır [13]. Ancak bu çalışmada olguların takip süreleri belirtilmemiştir. Kistektomi-kapitonaj yapılan 2 olgumuzda, parankimi korumak amacıyla anatomik rezeksiyondan kaçınılması ve deepitelizasyon yapılmamış olması, bunlarda nükse yol açmıştır. Transtrakeal ve perkütan kist aspirasyonu bazı olgularda tanı ve tedavi alternatifi olarak denenmiş fakat yüksek rekürrens nedeniyle bu tür girişimlerden vazgeçilmiştir [1,6]. Biz de tanı ve tedavi amacıyla yapılan aspirasyonları ülkemizde akciğer kist hidatiği olgularının sık görülmesi ve bronkojenik kist ile ayırıcı tanı zorluğu nedeniyle önermemekteyiz.
1) Suen H, Mathisen DJ, Grillı HC. Surgical mana-
gement and radiological characteristics of bronc-
hogenic cysts. Ann Thorac Surg 1993; 55:476-81.
2) Ribet ME, Copin MC, Gassalin B. Bronchogenic
cysts of mediastinum. J Thorac Cardiovasc Surg
1995; 109:1003-10.
3) Ribet ME, Copin MC, Gassalin B. Bronchogenic
cysts of the lung. Ann Thorac Surg 1996; 61:
1636-40.
4) Coselli MP, De Lpolyi P, Bloss RS. Bronchogenic
cysts above and below the diaphragm: report of
eight cases. Ann Thorac Surg 1987; 44: 491-4.
5) Bailey VP, Tracy T, Connors RH. Congenital
bronchopulmonary malformation. J Thorac Car-
diovasc Surg 1990; 99: 597-603.
6) St-Georges R, Deslaurers J, Duranceau A.
Clinical spectrum of bronchogenic cysts of the
mediastinum and lung in adult. Ann Thorac
Surg 1991; 52: 6-13.
7) Çelik A, Salman T, Boneval C. Çocuklarda me-
diastinal kitlelere cerrahi yaklaşım. Solunum 16;
871-876.
8) Gomes MN, Hufnagel CA. İntrapericardial bron-
chogenic cysts. Am J Cardiol 1975; 36: 817.
9) Khalil A, Carette MF, Milleron B. Bronchogenic
cyst presenting as mediastinal mass with pleural
effusion. Eur Resp J 1995; 8: 2185-7.
10) Pierson NR, Mathisen DJ. Pedicled pericardial
patch repair of a carinal bronchogenic cyst. Ann
Thorac Surg 1995; 60:1419-21.
11) Reynold M. Congenital lesions of the lung. in:
Shields TW ed. General thoracic surgery 4th ed.
Vol 2. Philadelphia: Williams & Wilkins 1994:
859-874.