TÖ prob yutturulmadan önce topikal lidocaine spray kulanıldı. Diazem 5 mg. IV yapıldı. Hastaların hastanede yattıkları süre içinde birer hafta aralıklarla ekokardiografik tetkikleri yapıldı. Taburcu olurken vejetasyonu hala görüntülenebilenlerin kontrollerinde TTE tekrarlandı.
Hasta sayımız sağlıklı istatistik inceleme yapmaya yeterli değildi.
34 hastanın 16sında patojen mikroorganizmayı üretmek mümkün oldu. 7 hastada stafilokokus epidermidis, 6 hastada streptokoküs iviridans, 3 hastada strafilokoküs aureus üredi.
Hastalar kardiak patolojilerine göre sınıflandığında 3ünde romatizmal kapak hastalığı (bunların 16sında protez kapak vardı), 6sında mitral prolapsusu, 3ünde konjenital kalp hastalığı vv mitral prolapsusu, 1inde biküspid aort, 1inde aort kapak replasmanı ve opere patent duktus arteriousus (PDA) vardı. 34 hastanın 17sinde nativ kapak, 17sinde protez kapak vardı.
Toplam 34 hastanın 6sında (%17) perivalvüler apse, 24ünde (%70) konjestif kalp yetersizliği, 7sinde (%20) emboli (santral veya periferik) gelişti. 9 hastaya cerahi tedavi uygulandı. Bunların 5i nativ kapaklı, 4ü kapak replasmanlı hastaydı. Nativ kapaklılarında cerrahi tedavi oranı %29, kapak raplasmanlılarda ise %23dü. Hastanede yatış süresi içinde 34 hastanın 13ü (%38) öldü.
Ekokardiografik bulgular: 34 hastanın 27sinde ekokardiografi ile bir veya daha çok kapakta vejetasyon tespit edildi. 7 hastada ise vejetasyon yoktu. Nativ kapaklı 17 hastanın 16sında (%94), kapak replasmanlı 17 hastanın 11inde (%65) vejetasyon görüntülendi (şekil 2, 3). Kapaklara göre vejtasyonların dağılımında ise 13 hastada aort kapakta, 3 hastada mitralde, 3 hastada aort ve mitralde, 3 hastada aort ve triküspitte, 2 hastada mitral ve triküspitte, 2 hastada 4 kapakta da vejetasyon, 1 hastada sol ve sağ atriumda vejetasyon vardı.
Ekokardiografi bulguları ile İEnin komplikasyonları arasındaki ilişki: Vejetasyonu olan 27 hastanın 16sı nativ kapaklı, 11i kapak replasmanlıydı. Vejetasyon tespit edilmeyen 7 hastanın ise 1i nativ kapak, 6sı protez kapaklıydı. Hastaların takip süresi ortalama 44 gündü. İEli 34 hasta:
1) Vejetasyonu olan ve olmayan,
2) Vejetasyonu 10 mmden büyük ve vejetasyonu yok veya 1 mm ve daha küçük,
3) Tedavi ile vejetasyonu küçülenler ve küçülmeyenler
diye sınıflandırılarak bunlarda komplikasyonlu ve komplikasyonsuz hasta sayısı (genel komplikasyon oranı) araştırıldı. Ekokardiografik vejetasyonu olan 27 hastanın 22sinde (%81), vejetasyonu olmayan 7 hastanın 4ünde (%56) İEnin komplikasyonlarına rastlanıldı.
Vejetasyonu 10 mmden büyük olan 12 hastanın tümünde komplikasyon görüldü. Vejetasyonu olmayan veya 10 mmden küçük veya 10 mm olan 22 hastanın ise 10unda (%48) komplikasyon görüldü. Tedaviyle vejetasyonu küçülen 15 hastanın 10unda (%66), vejetasyonu küçülmeyen 12 hastanın tümünde komplikasyon saptandı. İEnin komplikasyonları açısından vejetasyonu olan hastalar vejetasyonu olmayanlarla kıyaslandığında apse, ölüm, konjestif kalp yetersizliği, emboli vejetasyonu olan, cerrahi tedavi gereksinimi ise vejetasyonu olmayan hasta grubunda daha sıktı (Tablo 1). İnfektif endokarditte cerrahi tedavi endikasyonları, nativ kapak disfonksiyonuna bağlı refrakter kalp yetmezliği, perivalüler apse, infeksiyonunu kontrol altına alınamaması ve perivalvüler yayılma, protez kapak disfonksiyonu veya ayrılmasıdır. Çalışmamızda bu endikasyonların saptandığı 9 hastaya cerrahi tedavi uygulandı.
Grup 1 (vejetasyonu olan) ve Grup 2 (vejetasyonu olmayan) da sırası ile perivalvüler apse %18 (5/27) ve %14 (1/7), ölüm %44 (12/27) ve %14 (1/7, konjestif kalp yetersizliği %77 (21/27) ve %42 (3/7), emboli %25 (7/27) ve yoktu. Cerrahi tedavi Grup 1de %22 (6/27) Grup 2de %42 (3/7) hastaya uygulandı.
Vejetasyonun büyüklüğü ile İEnin komplikasyonları açısından 2 grup karşılaştırıldığında, tüm komplikasyonlar, vejetasyon büyüklüğü 10 mmden fazla olan grupta daha yüksek orandaydı. Grup 1 ve Grup 2deki komplikasyon oranları incelendiğinde perivalvüler apse %25 (3/12) ve %13 (3/22) konjestif kalp yetersizliği %100 (12/12) ve %54 (%12/22), emboli %33 (4/12) ve %13 (3/22), cerrahi tedavi %33 (2/12) ve %18 (4/22), ölüm %75 (9/12) ve %18 (4/22) oranındaydı (Tablo 2).
Hastalar tedaviyle vejetasyonun küçülmesi ile İEnin komplikasyonları yönünde incelendiğinde, cerrahi tedavi dışındaki komplikasyonlar, vejetasyonu küçülmeyen grupta (Grup 1) daha sıktı. Perivalvüler apse %33 (4/12) ve %6 (1/15), ölüm %100 (12/12) ve sıfır, konjestif kalp yetersizliği % 100 (12/12) ve %60 (9/15), emboli %58 (7/12) ve sıfır, cerrahi tedavi %16 (2/12) ve %26 (4/15) şeklindeydi (Tablo 3).
İE olduğu düşünülen hastalarda ekokardiografinin vejetasyonu gösterememesinin birçok nedeni vardır:
1) Şişman, göğüs deformitesi, kronik akciğer hastalığı olanlarda TTE ile yeterli görüntü alınamayabilir, TÖEnin yaygın olarak kullanılmasıyla bu neden ortadan kalkmaktadır.
2) Bazı hastalarda ise tespit edilemeyen bakteriyemi odakları ve ateş vardır, vejetasyon gerçekten yoktur.
3) Ayrıca İEi olan ama cerrahi tedavi gerektirmeyen hasta grubunda daha az virulan infeksiyon ve daha küçük vejetasyonlar olabilir. TTE ile bu vejetasyonlar görülemeyebilir.
4) Diğer bir neden protez kapakların ve kalınlaşmış, kalsifiye kapakların vejetasyonun görülmesini engellemesidir.
Ekokardiyografinin İEdeki vejetasyonların tespiti için en hassas yöntem olarak kabul edilme-sine rağmen, vejetasyonun varlığının bağımsız klinik önemi halen tartışmalıdır. Birçok çalışma, ekokardiografi ile vejetasyonların görüntülendiği hastalarda, vejetasyon olmayan hastalara göre, İEnin komplikasyonlarının daha sık olduğunu göstermektedir. Bu komplikasyonları perialvüler apse ölüm, konjestif kalp yetersizliği, emboli ve cerrahi tedavi gereksinimidir [1,7-11]. Bununla beraber bazı çalışmalar bu 2 grup arasında fark olmadığını göstermiştir [12-14]. Konplikasyon riskinin yüksek olduğu, vejetasyonlu hastalarda, bu spesifik komplikasyonların insidensi çok değişkendir. Bu farklılığın nedenleri:
1. Hasta popülasyonunun her çalışmada farklı olması,
2. Çalışmaya alınan hasta sayısının azlığı,
3. İE ve komplikasyonlarını teşhis için farkı kriterlerin kulanılmasıdır.
Çalışmamızda, vejetasyonu olan, vejetasyonu 10 mmden büyük ve tedaviyle küçülmeyen hastalarda İEnin komplikasyonlarına daha sık rastlandı.
Çeşitli çalışmaların sonuçları birleştirildiğinde İEnin klinik bulguları ve ekokardiografiyle tespit edilen vejetasyonları olan hastalarda, vejetasyonu olmayanlara göre, komplikasyon oluşma riski en az 2 kat fazladır [1]. Çalışmamızda da, vejetasyonu olan grupta, olmayan gruba göre perivalvüler apse,ölüm, konjestif kalp yetersizliği, emboli oranı daha yüksekti, kapak replasmanı gereksinimi ise vejetasyon tespit edilemeyen grupta daha sıktı (Tablo 1).
Vejetasyonun morfolojik özellikleri, komplikasyonların önceden bilinmesine tam anlamıyla katkıda bulunmasa da, çeliştli çalışmalar vejetasyonun büyüklüğü, devamlılığı, hareketliliği değerlendirilerek komplikasyon riski yüksek hastaların ayırdedebileceğini göstermektedir [1,11,15,16]. Vejetasyonu 10 mmden büyük olan hastalarda, perivalvüler apse, ölüm konjestif kalp yetersizliği, emboli, cerrahi tedavi riski fazladır [1,9-11,15,16]. Çalışmamızda vejetasyonu 10 mmden büyük olan hastalarda, tüm bu komplikasyonlara daha sık rastlandı (Tablo 2).
Her ne kadar bütün çalışmalar anlamlı bir ilişki göstermese de, farklı çalışmaların çoğundan, sistemik emboli riskinin vejetasyonun büyüklüğüne bağlı olduğu sonucu çıkmaktadır [1].
İEnin tedavisi sırasında ekokardiografi ile vejetasyonun büyüklüğü takip edildiğinde, vejetasyonu küçülmeyenlerde iyileşme süreci yavaştır ve komplikasyon oranı daha fazladır[15,18]. Çalışmaya alınan ve tedaviyle vejetasyonu küçülmeyen hasta grubunda, cerrahi tedavi gereksinimi dışındaki İE komplikasyonları daha yüksek oranda tespit edildi (Tablo 3). Tedavi ile vejetasyonu küçülen hasta grubunda, vejetasyonu küçülmeyen gruba göre cerrahi tedavi daha yüksek orandaydı. Ancak bu bulguyu açıklayacak neden bulunamadı.
İEli hastalarda, ekokardiografi ile komplikasyon riski yüksek olan hasta grubu ayırdedilebilir. Ekokardiografik bulgular klinik verilerle birleştirilerek bu gruba erken cerrahi tedavi uygulanırsa, hastalığın mortalitesi azaltılabilir.
1) Weyman EA: Principles and Practice Echocardiography, Pennsylvania, Lea-Febiger, p. 1178,1994.
2) Steidl C, Schonfeld G, Strecker M, Kruse J, Warnke
H: Significance of echocardiography for the diagnosis and strategy in infectious endocarditis. Z Gesamte Inn Med 9:241,1990.
3) Sutherland George R, Roelandt Jos RTC, Fraser,
Alan G, Anderson Robert H: Transoesophageal Echocardiography in Clinical Practice, Londori Gower
Medical Publishing, p. 9.2, 9.4,1991.
4) Roudaut R, Dallocchio M: Study of infectious endocarditis using Doppler echocardiography. Arch Mal
Coeur 6:793,1990.
5) Erbel R, Rohmann S, Drexler M, et al: Improved diagnostic value of echocardiograpy in patients with
infective endocarditis by transoesophageal approach. A prospective study. Eur Heart J 1:43,1988.
6) Gnecco G, Bezante GP, Pestelli S, Ratto E, Pastorini
C, Caponnetto S: The usefulness of echocardiography in the diagnosis of prosthetic valve endocarditcs:
A comparasion between the transthoracic and transoesophageal approaches. Cardiologia 5:373,1991.
7) Burger AJ, Peart B, Jabi H, Touchon RC: The role of
two-dimensional echocardiography in the diagnosis
of infective endocarditis. Angiology 7:552,1991.
8) Tracz W, Hlawaty M, Kostkiewicz M, Przewlocki T,
Dziatkowiak A: Value of echocardiography in dedection of vegetation and their clinical significance.
Kardiol Pol 4:227,1990.
9) Venditti M, Martino P: infective endocarditis: A
changing disease. Medicina 4:373,1990.
10) Kıwan YA, Hayat N, Vijayaraghavan DG: infective
endocarditis: A prospective study of 60 consecutive
cases. Materia Medica Polona 75:173,1990.
11) Jaffe WM, Morgan DE, Pearlman AS: infective endocarditis, 1983-1988: Echocardiographic finding and
factors influencing morbidity and mortality. J Am
Coll Cardiol 6:1227,1990.
12) Lutas EM, Roberts RB, Devereux RB, Prieto LM: Relation between the presence of echocardiographic
vegetations and the complication rate in infective
endocarditis. Am Heart J 1:107,1986.
13) Assef JE, Pontes Junior SC, Gimenez VM, et al: infective endocarditis. Prospective Doppler echocardiographic study. Arq Bras Cardiol 1:19,1990.
14) Steckelberg JM, Murphy JG, Ballard D, et al: Emboli
in infective endocarditis: The prognostic value of echocardiography. Ann Intern Med 8:635,1991.
15) Figenbaum H: Echocardiography, Pennsylvania,
Lea-Febiger, p. 325,1994.
16) Khandheria BK: Suspected bacterial endocarditis:
To TEE or not to TEE. J Am Coll Cardiol 1:222,1993.