Methods:Twenty-five patients with intact pleura (Group A) and 25 patients with bilateral opened pleuras (Group B) were compared. Left internal mammary artery was harvested in all patients using the same pedunculated technique. Preoperative and early postoperative (6th day) pulmonary functional tests and postoperative arterial blood gases were evaluated in all patients.
Results:Preoperative data were similar in both groups. Coronary bypass on the beating heart was more frequent performed in Group A than in Group B (7 versus 1; p= 0.024). Cross clamp, total perfusion and operation time were shorter in Group A than in Group B. Postoperative atelectasis and pneumothorax were more frequent detected in Group B than in Group A. Other postoperative findings did not differ statistically between 2 groups. Postoperative FEV1 values decreased significantly in both groups ( p< 0.001 for Group A and p< 0.001 for Group B). FVC values also decreased considerably in the postoperative period ( p< 0.001 for Group A and p< 0.001 for Group B). The similar preoperative FEV1 values ( p= 0.073) in 2 groups did not differ statistically in the postoperative period ( p = 0.22). The FVC values did not significantly differ between 2 groups in both preoperative ( p= 0.085) and postoperative ( p= 0.64) periods. The comparison of the difference between preoperative and postoperative values was not statistically significant. Blood gases and hematocrit values were not different between 2 groups in the postoperative period.
Conclusion:These results show that pleurotomy itself did not affect early postoperative pulmonary functions and arterial blood gases in coronary artery bypass grafting.
Tablo 1: Hastaların preoperatif özellikleri.
İstatistik
İstatistiksel analizler için SPSS analiz programı (SPSS for Windows, version 10.0, SPSS Inc, Chicago) kullanıldı. Gruplar arasındaki kantitatif veriler için Student t testi, kalitatif veriler için ki kare testi kullanıldı. Preoperatif ve postoperatif değerler arasındaki farkların karşılaştırılması GLM Repeated Measures (çoklu Anova) testi kullanıldı. Sonuçlar ortalama ± standart sapma olarak verildi. P < 0.05 değerleri istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.
Tablo 2: Hastaların operasyon bilgileri.
Entübasyon süresi ve yoğun bakımda kalış süreleri Grup Ada daha kısa olmakla birlikte aradaki farklar anlamlı değildi (Tablo 3). Grup Bde postoperatif dönemde atelektazi ve pnömotoraks görülme oranı anlamlı olarak daha yüksek bulunurken, diğer komplikasyonlar için bir farklılık tespit edilemedi.
Tablo 3: Hastaların postoperatif verileri.
Tüm hastalarda FEV1 değeri postoperatif dönemde belirgin düşme göstermiştir (Tablo 4). Bu düşüş hem Grup Ada, hem de Grup Bde anlamlıydı. Tüm hastalarda FEV1/FVC değeri postoperatif dönemde değişmedi. Bu oran hem Grup Ada, hem de Grup Bde de değişiklik göstermedi. Yine tüm hastaların değerlendirilmesinde FVC değeri postoperatif dönemde belirgin ölçüde düşük bulundu. Bu düşüş her iki grupta da anlamlı bulundu. Preoperatif dönemde benzer FEV1 değerlerine sahip olan 2 grubun postoperatif FEV1 değerleri de farklı olmadı. Aynı şekilde FVC ve FEV1/FVC değerleri gruplar arasında pre- ve postoperatif dönemde farklılık göstermiyordu. Preoperatif ve postoperatif FEV1 değerleri anlamlı bulunmadı. Yine aynı karşılaştırma FVC ve FEV1/FVC değerleri için de yapılarak, sonuç yine anlamsız bulundu (Tablo 4). Postoperatif PaO2 değerleri, PaCO2 değerleri, O2 satürasyonu değerleri ve hematokrit ile hemoglobin değerleri arasında iki grup karşılaştırıldığında anlamlı fark saptanmadı (Tablo 5).
Tablo 4: Hastaların solunum fonksiyon testlerinin karşılaştırılması.
solunum fonksiyonlarını olumlu yönde etkileyip etkilemediği sorusuna çalışmamızda cevap bulmaya çalıştık. Bu konuda yapılan çalışmalarda çelişkili sonuçlar bildirilmiştir. Plevra bütünlüğünü korumanın solunum fonksiyonlarını olumlu etkilediğini savunan çalışmaların yanında olumlu etkisi olmadığını iddia eden çalışmalar da vardır [10-12].
Postoperatif solunum fonksiyonlarının değerlendirilmesi amacıyla solunum fonksiyon testleri, arteriyel kan gazları değerlendirilmiştir. Literatürde yer alan bazı çalışmalar sadece postoperatif FVC değerlerini incelemiş, FEV1 değerlerini yayınlamamış ve plevra bütünlüğünü korumanın solunum postoperatif kan gazları değerlerini belirtmiş, solunum fonksiyon testlerini hiç yaptırmamıştır [11]. Postoperatif miks venöz satürasyonları değerlendirerek plevraların açılması durumunda pulmoner şantların arttığı iddia edilmiş, fakat bu etkinin plevraların açılmasından mı, yoksa LIMA çıkarılmasından mı kaynaklandığı tam olarak ortaya konamamıştır [13]. Plevra açılmasının solunum fonksiyonlarına etkisini inceleyen bir başka çalışmada plevra bütünlüğünü korumanın KABG sonrası solunum fonksiyonlarını olumlu yönde etkilediği saptanmıştır [10]. Bu çalışmada preoperatif spirometrik testler yapılmasına rağmen postoperatif dönemde solunum fonksiyon testleri yapılmamış, sadece kan gazları değerlendirilmiştir. Çalışmamızda FVC değerine ek olarak FEV1, FEV1/FVC ile arteriyel kan gazları da karşılaştırılmıştır.
Solunum sistemi ile ilgili problemlerin en ciddi olarak erken postoperatif dönemde hastayı etkiledikleri, geç dönemde etkilerinin azaldığı iyi bilinmektedir. Çeşitli çalışmalarda yapılan karşılaştırmalarda ameliyattan 1.5-2 ay sonra yapılan solunum fonksiyon testleri değerlendirmeye alınmıştır [8,11,12]. Bu değerler preoperatif solunum fonksiyon testleri ile yakın sonuçlar oluşturmakta ve karşılaştırma daha kolay yapılabilmektedir. Ancak postoperatif erken dönemde solumun sistemi ile ilgili problemlerin daha önemli sonuçlar doğuracağı göz önüne alınarak çalışmamızda geç dönem değil, erken dönemdeki (postoperatif 6. gün) solunum fonksiyon testleri ve kan gazları değerlendirilmiştir. Bu değerler preoperatif sonuçlarla karşılaştırılamayacak kadar düşük olsa bile bizim için önemli olan gruplar arasında fark olup olmadığıdır. Bu bir şekilde değerlendirmeyi ve iki grup arasındaki farkı daha iyi ortaya koymayı amaçladık.
Internal mammaryan arter mobilizasyonunun postoperatif ağrıyı arttırdığı ve dolayısıyla solunum fonksiyonlarını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Geniş muskulofasiyal pediküllü IMA grefti hazırlanmasının postoperatif dönemde daha fazla pulmoner disfonksiyona neden olduğu gösterilmiş [12]. İnternal mammaryan arter çıkarmanın etkisi ve tekniği göz önüne alınmadan plevra açılmasının etkisi değerlendirilmiş, LIMA kullanılan ve kullanılmayan hastaların karşılaştırıldığı bir çalışmada plörotominin pulmoner şantları arttırdığı bulunmuş, bu çalışmada postoperatif spirometrik testler yapılmamıştır [13]. Pediküllü LIMA çıkartılan hastalarda FVC değerindeki azalmanın, skeletonize LIMA çıkartılan hastalar ve LIMA çıkartılmayan (sadece SVG kullanılan) hastalara göre daha belirgin olduğu gösterilmiştir [12]. İnternal mammaryan arter kullanmanın ve LIMA hazırlama tekniklerinin iki grup arasında fark oluşturmaması amacıyla tüm hastalarımızı pediküllü olarak LIMA hazırlanan hastalar arasından seçtik.
Plevrası açılan ile açılmayan hastaları karşılaştırırken farklar olmakta, fakat bunların istatistiki değeri bulunmamaktadır [11]. Bu farkı daha iyi ortaya koyabilmek için plevrası açılmayan hastaları her iki plevrası da açılan hastalarla karşılaştırdık. Bu şekilde hastaları değerlendiren tek araştırmada ise postoperatif solunum fonksiyon testleri yapılmamış, sadece kan gazları değerlendirilmiştir [10].
Preoperatif hasta özellikleri açısından farkı olmayan 2 gruptan Grup Ada atan kalpte yapılan ameliyat sayısı fazlaydı, yine Grup Ada kros klemp ve toplam perfüzyon süreleri kısaydı. Dolayısıyla Grup Ada ortalama ameliyat süresi de kısa bulundu. Bütün bu avantajlı durumlara rağmen postoperatif solunum fonksiyon testlerinde plevra açılmaması lehine bir sonuç çıkmadı. Ancak postoperatif yoğun bakım takiplerinde iki plevrası da açılan hastalarda atelektazi ve pnömotoraks gelişme oranı daha yüksek bulundu. Sonuç olarak, KABG ameliyatlarında plevra bütünlüğünü korumanın postoperatif erken dönemde solunum fonksiyon testlerine ve arteriyel kan gazlarına bir etkisi olmamakla birlikte pulmoner komplikasyonlar açısından daha olumlu olduğu söylenebilir.
1) Royston D, Minty BD, Higenbottam TW, Wallwork J, Jones GJ. The effect of surgery with cardiopulmonary bypass on alveolar-capillary barrier function in human being. Ann Thorac Surg 1985;40:139-43.
2) Mansuroğlu D, Ömeroğlu SN, Erentuğ V, et al. Combined off-pump coronary bypass surgery and abdominal aorta aneurysm repair. J Cardiac Surg (Baskıda).
3) Royston D, Fleming JS, Desai JB, Westby S, Taylor KM. Increased production of peroxidation products associated with cardiac operations. Evidence for free radical generation. J Thorac Cardiovasc Surg 1986;91:759-66.
4) Hammerschmidt DE, Stroncek DF, Bowers TK, et al. Complement activation and neutropenia during cardiopulmonary bypass. J Thorac Cardiovasc Surg 1981;81:370-7.
5) Mc Gowan FX, Ikegami M, del Nido PJ, et al. Cardiopulmonary bypass significantly impairs surfactant activity in children. J Thorac Cardiovasc Surg 1993;106:968-77.
6) Guler M, Kirali K, Toker ME, et al. The comparison of different CABG methods in randomized patients with chronic obstructive pulmonary disease. Ann Thorac Surg 2001;71:152-7.
7) Habib RH, Zacharias A, Engoren M. Determinants of prolonged mechanical ventilation after coronary artery bypass grafting. Ann Thorac Surg 1996;62:1164-71.
8) Gu YJ, de Vries AJ, Boonstra PW, Van Oeveren W. Leukocyte depletion results in improved lung function and reduced inflammatory response after cardiac surgery. J Thorac Cardiovasc Surg1996;112:494-500.
9) Karagöz HY, Kurtoğlu M, Bakkaloğlu B, Sönmez B, Çetintaş T, Bayazıt K. Coronary artery bypass grafting in the awake patient: Three years experience in 137 patients. J Thorac Cardiovasc Surg 2003;125:1401-4.
10) Bonacchi M, Prifti E, Giunti G, Salica A, Frati G, Sani G. Respiratory dysfunction after coronary artery bypass grafting employing bilateral internal mammary arteries: The influence of intact pleura. Eur J Cardiothorac Surg 2001;19:827-33.
11) Ekim H, Kutay V, Demirbağ R. Internal torasik arterin anatomisi ve disseksiyon tekniklerinin sternal dolaşıma ve solunum fonksiyonuna etkisi. T Klin Kalp-Dam Cerr 2003;4:27-32.