Methods: In this study, plasma hormone levels of 70 patients with thoracic trauma and 16 patients in control group who attended between March 2002 and October 2003 were detected on initial acceptance, clinical follow-up and recovery.
Results: Mean ages were 41.8 (10-71) in trauma group, 42.1 (15-69) in control group. Decrease in plasma levels of free T3 and free T4 were significant (p = 0.000; p = 0.003). In addition to this, significant increase in plasma levels of prolactin and cortizol was found out (p = 0.003; p = 0.000).
Conclusion: In thoracic trauma patients, plasma levels of some hormones increase or decrease as in general trauma, but it is diffucult to state an exact opinion whether these changes are responsible of morbidity and mortality or complications and deaths cause increase and decrease.
Tıbbi yazı ve kişisel deneyimlerimiz, göğüs yaralanmalı hastaların hiç de azımsanmayacak oranda kötü sürprizlere açık olduğunu göstermiştir. Yapılan çalışmalarda, travmalı hastalarda meydana gelen içsalgısal yanıtın, prognoz, morbidite ve hatta ölüm oranlarıyla ilişkisi olabileceği savunulmuştur [5-9,10]. Bu amaçla, standart işlemlerin dışında kan hormon düzeylerinin bu olgulardaki komplikasyon ve ölüm oranları konusunda hekimlere öngörüde katkı sağlayıp sağlayamayacağını saptamak için bu çalışmayı yaptık.
İstatistiksel Değerlendirme
Student-t independent (unpaired) testi ile kontrol grubu ve yaralı hasta grubu sonuçlarının karşılaştırılması yapıldı.
Komplikasyon gelişen ve ölen hasta gruplarının değerleri ise kontrol grubu ve ölüm olmayan ve komplikasyon gelişmeyen yaralı hasta grubu arasında ANOVA tek yönlü varyans analizi kullanılarak karşılaştırıldı. Bu değerlendirme sonucunda p açısından anlamlı çıkan değişkenler Multiple Comparisons Tukey HSD testi ile ayrı ayrı karşılaştırıldı. Veriler standart hata ortalaması şeklinde gösterildi. P > 0.05 sonucu grupların normal dağılım gösterdiği, p < 0.05 sonucu ise grupların normal dağılım göstermediği şeklinde yorumlandı.
Tablo 1: Göğüs yaralanmalı olguların yaş gruplarına göre yaralanma tipi ve mekanizmaları.
Tablo 2: Hastaların yaralanma tipi ile başvuru zamanlarının değerlendirilmesi.
Tablo 3: Yaralanma nedenlerinin ve göğüs patolojilerinin karşılaştırılması.
Tablo 4: Hastalara yapılan tedavi girişimleri.
Çalışma grubumuzu oluşturan 70 olguluk serimizde, genel ölüm oranı 2 hasta ile %2.8 dir. Ölüm ve komplikasyon oranları Tablo 5'te verilmiştir. Yapılan hormon tetkiklerinin gruplara göre ortalama, standart sapma ve standart hata ortalaması değerleri Tablo 6'da izlenmektedir. Çalışmamızda ST3, ST4 serum düzeylerinde yaralanmalı hasta grubunda anlamlı derecede düşüş saptanmıştır (p = 0.000). Kontrol grubu ile yapılan karşılaştırmada TSH seviyelerinde de yaralanmalı olgularda anlamlı düşüş tespit edilmiştir (p = 0.003). Morbidite ve ölüm gelişen grupların birbirleriyle ve kontrol grubuyla olan karşılaştırmada ST3, ST4 ve TSH düzeylerindeki düşmenin anlamlı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu düşüşe neden olan etkenlerin ortaya konması için Multiple Comparisons Tukey HSD testi yapıldığında, ST3 değerinin göğüs içi hematom gelişen grup dışında tüm komplikasyon ve ölüm gelişen hastalarda düştüğü saptandı (p = 0.000-0.0036). Bunlara ek olarak prolaktin ve kortizol düzeylerinde anlamlı derecede yükselmeler saptanmıştır (p = 0.000-0.004) (Tablo 7). Büyüme hormonu, testosteron ve östrojen değerlerindeki yükselmeler ise anlamlı olarak çıkmamıştır.
Prolaktin, genel vücut ve kafa travmalarından sonra serum düzeyi artan hormonlardandır [11,17,18,20]. Chiolero, çalışmasında kafa ve vücut yaralanmalarının birlikte olduğu hastalarda yüksek prolaktin düzeyleri bildirmiştir [12]. Ancak tek başına kafa ya da vücut travmalarında bu yükselmenin olmadığını gözlemlemiştir. Olgularımızda, yazın ile uyumlu olarak yüksek prolaktin seviyelerini biz de tespit ettik. Komplikasyon gelişen ve ölen hastaların karşılaştırılmasında yükselmenin anlamlı olduğu gözlendi. Göğüs içi hematom ve yara bulaşı grupları dışındaki hastaların hepsinde serum prolaktin düzeyi yükselmeleri anlamlı olarak tespit edildi. Yine kan kortizol seviyelerinin morbidite gruplarında yazınla uyumlu olarak anlamlı derecede yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Borton, Woolf ve Gann ayrı ayrı yaptıkları çalışmalarda, yaralanma şiddeti ile kortizol düzeyinin yükselmesi arasında doğrusal bir ilişki bildirmişlerdir [5,14,19]. Ancak biz klinik olarak yaralanma skorlaması yapmadığımızdan bu tarz bir uyumu gözlemleyemedik. Bununla birlikte, morbidite gelişen ve gelişmeyen hastalar ile ölen hastaların kontrol grubu ile karşılaştırılmasında anlamlı yükselme ortaya çıkmıştır. Ölen hastalarımızda kortizol yükselmesi ise tek başına anlamlı değildir. Bunun nedeni 2 olgudan birisinin genel durumunun iyi olması, hemodinamisinin kararlı halde bulunması olarak gösterilebilir. Bu hastada hastaneye yattığının 2. saatinde ani ölüm gelişmiştir. Öte yandan ölen 2. hasta ise hastaneye gelişinde genel durumu kötü, şuuru kapalı ve toraks travmasına ek olarak kafa içi kanaması olan bir hastaydı. Bu bulgular, yazından farklı olarak, kortizol düzeyinin beklendiği gibi çok artmasını değil fakat komplikasyon gelişen diğer olgular düzeyinde olduğunu göstermektedir.
Testosteron ve östrojen seviyelerinin düştüğü çeşitli yayınlarla bildirilmiştir [5,14,20]. Bizim çalışmamızda da düşüş saptanmış ancak istatistiksel olarak gruplar arasında anlamlı bir fark görülememiştir.
Yukarıdaki tartışmadan anlaşılacağı gibi, göğüs yaralanmalı olgularda, bazı hormon seviyeleri genel vücut travmalarıyla uyumlu olarak artmakta ya da azalmaktadır. Bu hormonların bazılarının ise göğüs yaralanması sonrası yan etki olarak gelişen durumlarda ya da ölümlerde daha çok arttığı veya azaldığı gözlemlenmiştir. Ancak hormon seviyesinde meydana gelen bu değişimin, komplikasyonlara veya ölümlere mi bağlı gerçekleştiği, yoksa hormon seviyelerindeki değişimlerin bu yan etki ya da ölüme sebep olduğu konusunda kesin bir kanaat belirtmek zordur. Bu konuda çok daha geniş travma ve kontrol gruplarının yer aldığı çalışmaların daha sağlıklı veriler ortaya koyacağı açıktır. Yine de, travmalı hastalarda tiroid hormonları, prolaktin ve kortizol düzeylerinin takibinin göğüs cerrahlarına hastaların prognozu açısından bir fikir vereceği düşüncesindeyiz.
1) Hood RM. Thoracic Trauma Management In Patient With Coexistent Diseases. In Hood RM, Boyd AD, Culliford AT (eds): Thoracic Trauma. WB Saunders, WB Saunders Co. Philadelphia, 1989;11:402-13.
2) Cangır KA, Nadir A, Akal M ve ark. Toraks Travması: 532 olgunun analizi. Ulusal Travma Dergisi 1998;62:100-1.
3) Fişek NH. Halk Sağlığına Giriş. Hacettepe Üniversitesi Dünya Sağlık Örgütü Hizmet Araştırma ve Araştırıcı Yetiştirme Merkezi Yayını 1985;2:189.
4) Arslan S, Karakayalı Ş, Demirbaş B ve ark. Travma şiddetinin Değerlendirilmesi. Ulusal Travma Derg 1996;4:132-3.
5) Woolf pd. Hormonal Responses to Trauma. Critical Care Medicine 1992;20:216-26.
6) Philips RH, Valenta WA, Caplan ES, Wiswell JG. Circulating thyroid hormone changes in acute trauma. The J of Trauma 1984;24:116-9.
7) Madsen M, Loven L, Smeds S, Tegler L. The Low T3 Syndrome and Impaired Thyroid Protein Synthesis In Experimental Trauma. Acta Chir Scand. 1986;152:91-6.
8) Madsen M, Smeds S, Lennquist S. Relationships Between Thyroid Hormone and Cathecholamines In Experimental Trauma. Acta Chir Scand. 1986;152:413-9.
9) Gottaris M, Lugger TJ, Benzer A. Evaluation of Thyroid Hormones as Predictor of Outcome In Hypothyroxinemia Patients After Major Trauma. Thyroid. 1993;3:355-6.
10) Slag MF, Morley JE, Elson MK. Hypothyroxinemia In Critically Ill Patients as a Predictor of Mortality. JAMA. 1981;245:43-5.
11) Murav'ev OB, Majorova EM, Volkov AV. Characterictics of Changes In Thyroid Status In Severe Trauma and Massive Hemorrhagie. Anesteziol Reanimatol. 1994;5:14-7.
12) Chiolero R, Lemarchand T, Schutz Y. Plasma Pituitary Hormone Levels In Severe Trauma With or Without Head Injury. J. Trauma. 1988;28:1368-74.
13) Mocchegiani M, Imberti R, Testasecca D, Zandri M, Santarelli L. Thyroid and Thymic Endocrine Function and Survival In Severely Traumatized Patients With or Without Head Injury. Intensive Care Med 1995;21:334-41.
14) Gann DS, Foster HA. Endocrine and Metabolic Responses to Injury. Schwartz IS, Shires T, Spencer FC (ed): Principles of Surgery McGraw-Hill. New York, 1994;3-59.
15) Hetz W, Kamp HD, Zimmermann U. Stress Hormones In Accident Patients Studied Before Admission to Hospital. J. Accid Emerg Med. 1996;13:243-7.
16) Pentelenyi T. Significance of Endocrine Studies In the General Assesment and Prediction of Fatal Outcome in Head Injury. Acta Neurochair. 1992;35:21-4.
17) Ersöz B. Hipotalamus ve Hipofiz. Onat T, Emerk K (ed): Temel Biyokimya. Saray Medikal Yayıncılık. İzmir, 1997;781-7.
18) Aun F, Mederios-Neto GA, Younes RN, Birolini D, de Oliveria MR. The Effect of Major Trauma On the Pathways of Thyroid Hormone Metabolism. J. Trauma. 1983;23:1048-51.