Kronik aterosklerotik damar hastalığı zemininde gelişen akut arteriel tıkınıklık postoperatif dönemde %15-50 sıklıkla ekstremite kaybına yol açabilmektedir [2]. İlk birkaç saatte gelen, bu tür olgularda cerrahi olarak Fogarty kateteriyle acil trombo-embolektomi yapılamayan, distal arteriyel lezyonlarda trombolitik tedavi sonrası cerrahi şans için tekrar değerlendirilmesi tedaviye uygun bir yaklaşımdır [5]. Trombolitik tedavi sonrası başarı akut olgularda %82-90, 3 haftanın üzerindeki vakalarda ise %75-80dir [1]. Trombolitik tedavi, akut arter tıkanıklığı ile birlikte olan yüksek mortalite ve morbidite oranını azaltmaktadır [6]. Trombolitik tedavi sonrası, eğer tedavi sonucu başarılı ise hastanın distal arteriel runoffu değerlendirilir ve yapılacak revaskülarizasyon prosedürü yararlılığı hakkında daha iyi bilgimiz oluşur.
Olgunun yapılan intravenöz (IV) Aortofemoropopliteal Digital Substraction Angiography (DSA)sinde internal iliak arterler ince ve plaklı, her iki süperfisial arter çıkışlarından hemen sonra total tıkalı ve popliteal arter proksimali üzerinden hemen sonra kolateraller aracılığıyla dolmaktadır. Solda popliteal arter diz üstünde trombüs ile uyumlu bir lezyon ile total tıkanmakta ve trifürkasyon distali görünmemektedir. Sağda ise trifürkasyon ve distali iyi görünmektedir (Resim 1).
Sol superfisial femoral arterde tam oklüzyon ve sonrasında kollateraller ile tekrar dolması nedeniyle operabl olabilecek iken distal akımı olmayan olgu inoperabl olarak kabul edilecekti, bu nedenle bacağını kurtarmak için trombolitik tedavinin, olgunun tek şansı olduğuna karar verildi.
Bu amaçla, prednol 100 mg. ve systral 1 amp. IV yapıldıktan sonra 250.000 Ü bolus, geri kalan doz ise 100.000 Ü/h infüzyon dozu olarak toplam 750.000 Ü Streptokinaz yapılmıştır. Olguda klinik olarak sıcaklık farkının azalması ve venöz dolgunluğun artması nedenli tekrar 750.000 Ü Streptokinaz yapılmıştır. Olguda klinik olarak sıcaklık farkının azalması ve venöz dolgunluğun artması nedenli tekrar 750.000 Ü streptokinaz bolus yapılmadan 100.000 Ü/h infüzyon yapılmıştır. Bu tedavi sırasında olguya IV vazodilatatör tedavisi ve oral antikoagulan tedavi başlamıştır. Olgunun klinik olarak sıcaklık farkının azalması ve morarmanın kaybolması nedenli hastaya kontrol IV Aortofemoropopliteal DSA çekildi ve her iki süperfisal arterin intakt olduğu ve solda %50den fazla darlık yapan plaklar her ikisinde mevcut olduğu görüldü. Her iki popliteal arter ve trifürkasyon iyi görünmekte iken sol tibialis posterior çıkışından 2-3 cm sonra total tıkalı idi. Bu sonuç ile olgunun bypass şansının olduğuna karar verildi (Resim 2).
Olgu intratrakeal genel anestezi altında ameliyata alındı ve Procol (sığır mezenterik veni) ile sol femoropopliteal bypass yapıldı. Postoperatif olarak olgunun sol dorsalis pedis arterinde nabız vardı.
Tedavi
Olguya postoperatif dönemde kontrol IV Aortofemoropopliteal DSA çekildi. DSAda Abdominal aort ve dalları, femoral artere kadar vasküler yapılar olağan, yüzeyel femoral arter disatlinde %90a varan darlık ve bu düzeyde kolateraller bulunmaktaydı. Yüzeyel femoral arterde önemli darlık yapmayan yaygın plaklar mevcut idi, popliteal arter ve distali olağandı. Sol femoropoplital greft patent ve trifürkasyon düzeyinde anterior tibial arter patent, fakat posterior tibial arter orijininden 2-3 cm distalde tıkalı görülmektedir (Resim 3).
Olguya postoperatif dönemde kontrol IV Aortofemoropopliteal DSA çekildi. DSAda Abdominal aort ve dalları, femoral artere kadar vasküler yapılar olağan, yüzeyel femoral arter disatlinde %90a varan darlık ve bu düzeyde kolateraller bulunmaktaydı. Yüzeyel femoral arterde önemli darlık yapmayan yaygın plaklar mevcut idi, popliteal arter ve distali olağandı. Sol femoropoplital greft patent ve trifürkasyon düzeyinde anterior tibial arter patent, fakat posterior tibial arter orijininden 2-3 cm distalde tıkalı görülmektedir (Resim 3).
Akut Arteriel Trombozis, akut arteriel emboli ile karşılaştırıldığında tüm akut arteriel tıkanıklıklar içerisinde %43.4 (%50-63) sıklığında görülmektedir [8]. Akut arteriel trombozis görülme yerleri, sıklığına göre femoral (%47.7), iliak (%27.1), popliteal (%15.3), tibial (%7.6), aortik (%7.5) olarak bulunmuştur. Mortalite %15-60 olarak bildirilmektedir [2,8].
Olgumuzda olduğu gibi kronik aterosklerotik arteriel tıkanıklık zemininde akut trombozis nedenli gelişen akut arteriel tıkanıklık, önemli ekstremite kaybı nedenlerinde biridir. Embolik nedenlere bağlı akut tıkanma olaylarındaki gibi Fogarty kateteri ile embolektomi işlemi de genellikle yeterli dolaşım sağlayamamaktadır. Akut olay anında çekilen anjiografik tetkikler, bu olgularda kolateral dolaşımın büyük kısmında trombozise bağlı olarak tıkanması nedeniyle gerçek damar anatomisini gösterememekte ve bu olguların çoğunda amputasyon kararı verilmektedir. Bu olgularda uygulanacak olan trombolitik tedavi ile ekstremitelerin kurtarılması hemen hemen tek şanstır. Akut dönemdeki trombolitik tedavi sonrası tama yakın bir iyileşme elde edilemese de; olguların çoğunda kolateral dolaşımın bir kısmının açılmasıyla dahi klinik tablo ve anjiografik bulgular düzelmektedir. Trombolitik tedavi dünyaca kabul gören bir tedavi şeklidir [3,9]. Hemorajik komplikasyonlar birçok seride %10 olarak bildirilmiştir [3].
Olgumuz trombolitik tedavi sonrası operabl olarak değerlendirilmiş olup, Procol (sığır mezenterik veni) ile sol femoropopliteal bypass ameliyatı yapılmıştır. Olgu postoperatif dönemde herhangi bir sorunu olmadan antiagregan ve oral antikuagülan tedavi ile taburcu edilmiştir. Bir ay sonraki kontrolünde dorsalis pedis arteri nabızı açıktı.
Trombolitik tedavi sonrası, önceden inoperabl olarak değerlendirilen bu olgulara tekrar anjiografi yapılmıs ve yeni anjiografi bulgularına göre olguların değerlendirilmesi, ameliyat şansının verilmesi daha uygun bir yaklaşımdır.
1) Haimovici's Vascular Surgery, Acute arterial
thrombosis. Thirth Edition, 1989; Chapter 5: 310-
5.
2) Ljungman C, Adami HO, Bergqvist D, A
Berglund. I. Persson; Time trends in incidence
rates of acute, non-traumatic ekstremity
ischemia: a population-based study during a 19-
year period. Br J Surgery, july 1991: Vol. 78. 857-
60.
3) Ouriel K, Shortell CK, Azodo MVU, Guiterrez
OH , Marder VJ. Predictors of success in catheter-
directed thrombolytic therapy. November
Radioloji, 1994; 193: 561-6.
4) Thandroyen FT, Phillips MD, D'Sauza D, Buja
LM . A 24 year old man with ekstensive lower
limb edema and acute arterial occlusion.
Circulation, October 1994; 90: 2115-23.
5) Ouriel K, Kolassa M, DeWeese JA, Green RM.
Economic implications of thrombolysis or
operation as the initial treatment modality in
acute peripheral arterial occlusion. Surgery,
1995; 118: 810-4.
6) Ouriel K. The Ischemic Ekstremity- Advances in
treatment, Norwalk/Connecticut, Appleton(Lange
1995. 527-41.
7) Rudherford Vascular Surgery, Acute limb ischemia. 1995; Chapter 42: 641-7.