Çalışma planı: Çalışmada hafif-orta derece hipertansiyonu ve tip 1 DM olan 23 genç erişkin hasta (19 erkek, 4 kadın; ort. yaş 26±5) incelendi. Kan basıncı klinik olarak ve 24 saatlik AKBÖ ile ölçüldü. Hastalar, gece kan basıncı gündüz basıncından %10’dan fazla düşmüş ise dipper, %10’dan az düşmüş ise non-dipper olarak sınıflandırıldı. Tüm hastalar ikiboyutlu transtorasik ekokardiyografi ve Doppler ile değerlendirildi ve AKBÖ bulgularının sol ventrikül parametreleri ve geometrisi ile ilişkisi araştırıldı. Ayrıca, hasta grubunun kan basıncı ölçümleri, yaş uyumlu 25 sağlıklı gönüllüden oluşan kontrol grubuyla (21 erkek, 4 kadın; ort. yaş 28±4) karşılaştırıldı.
Bulgular: On bir hastada dipper, 12 hastada non-dipper durum saptandı. İki hasta grubu arasında yaş, cinsiyet, beden kütle indeksi, klinik özellikler, klinik olarak ve AKBÖ ile ölçülmüş kan basınçları açısından anlamlı farklılık bulunmadı. M-mod ekokardiyografik değişkenler dipper ve non-dipper olgularında benzerdi. Dipper olgularında en sık rastlanan LV geometrisi konsantrik hipertrofi (%45.5) idi; bunu normal geometri (%27.3), konsantrik geometri (%18.2) ve eksantrik hipertrofi (%9.1) izlemekteydi. Non-dipper olgularında ise en yaygın tür eksantrik hipertrofi (%41.7) iken, konsantrik hipertrofi, konsantrik remodeling ve normal geometriye sırasıyla %25, %25 ve %8.3 oranlarında rastlandı. Eksantrik hipertrofi sıklığı non-dipper olgularında anlamlı derecede fazla bulundu (p=0.017).
Sonuç: Tip 1 DM’li hipertansif hastalarda AKBÖ ile ortaya konan non-dipper durumu sol ventrikül geometrisini önemli derecede etkileyerek sol ventrikül hipertrofisi tipini belirleyebilir.