Çalışma planı: Çalışmaya aort disseksiyonu tanısıyla ameliyat edilen 29 hasta alındı. On dört hastada (12 erkek, 2 kadın; ort. yaş 53; dağılım 34-65) akut, 15 hastada (11 erkek, 4 kadın; ort. yaş 62; dağılım 38-74) kronik tip-B aort disseksiyonu vardı. Hastalar ortalama üç yıl (dağılım 1-7 yıl) olan takip süresi içinde çokkesitli bilgisayarlı tomografi ile değerlendirildi. Abdominal ve inen aort çapları ölçüldü; yalancı lümen açıklığı ve aort ve yalancı lümendeki büyümeler değerlendirildi.
Bulgular: Her iki gruptan ikişer hasta ameliyat sonrası erken dönemde kaybedildi. Akut aort disseksiyonu grubunda, iki hastada yalancı lümen açık bulundu; çapları 8 mm ölçüldü, bu hastaların ikisinde de yeniden ameliyat gerekmedi. Kronik aort disseksiyonu grubunda ise yalancı lümen sekiz hastada açık bulundu; bunların altısında hem gerçek hem de yalancı lümene, ikisinde ise gerçek lümene distal anastomoz yapılmıştı. Bu hastaların altısında yalancı lümen çapı 5 mm idi. Bu grupta, hem gerçek hem de yalancı lümenin açık bulunduğu üç hastada, aort çapı 6 cm'yi geçtiği için torakoabdominal aort replasmanı yapılması gerekti.
Sonuç: Torasik aort çapının 5.5 cm veya üzerinde olduğu kronik tip-B aort disseksiyonlarında cerrahi tedavi düşünülmelidir. Tip-B disseksiyonu olan hastalarda ameliyat sonrası yalancı lümen açıklığı prognozu olumsuz etkilemektedir.