Çalışma planı: Çalışmaya plevral tüberküloz tanısı kanıtlanmış 77 hasta (3 kadın, 74 erkek; ort. yaş 23±6; dağılım 18-52) alındı. Balgam yayması (BY) veya mide lavajı yayması (MLY) ile asit-alkole dirençli basil yönünden pozitif bulunan ve/veya balgam kültürü (BK) veya mide lavajı kültüründe M. tuberculosis saptanan hastalar muhtemel bulaştırıcı kabul edildi.
Bulgular: Balgam veya gastrik lavaj sonuçları bir arada değerlendirildiğinde, altı hastada (%7.8) yayma, 21 hastada (%27.3) kültürde pozitifliğe rastlandı. Toplamda 27 hastada (%27.3) basil-pozitif pulmoner tüberküloz saptandı. Göğüs radyografisinde 29 hastada (%37.7) PH izlendi. Elli beş hastada yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (BT) çekildi ve 48 hastada (%87.3) PH saptandı. Göğüs radyografisinde PH saptanan hastaların beşinde (%17.2) yayma, 13ünde (%44.8) kültür pozitifliği bulundu. Radyografide PH saptanmayan 48 hastanın balgam veya mide lavajı örneklerinde ise; birinde (%2.1) yayma, sekizinde (%16.7) kültür pozitifliği bulundu. Yüksek çözünürlüklü BT ile PH saptanan 48 olguda, bir hastada (%2.1) yayma, 12 hastada (%25) kültür pozitif bulundu; PH saptanmayan yedi hastanın ikisinin (%28.5) kültürleri pozitif bulunurken, yayma örnekleri tüm hastalarda negatif idi. Parankim hastalığının belirlenmesinde yüksek çözünürlüklü BT daha duyarlı olmakla birlikte, bulaştırıcılık oranı göğüs radyografisinde PH saptanan grupta anlamlı derecede daha yüksekti (p=0.007).
Sonuç: Plevral tüberkülozlu hastalarda radyolojik olarak parankimal tutulum saptanmasa bile bulaştırıcılık olabileceği sonucuna varıldı.