Çalışma planı: Mayıs 2005 tarihinden sonra PTAH ve KAH tanılarıyla kliniğimizde cerrahi ve tıbbi tedavi uygulanan 70 hasta çalışmaya alındı. Periferik tıkayıcı arter hastalığı semptomlarıyla başvuranlar grup 1, PTAH olmayıp sadece KAH olanlar grup 2 olarak adlandırıldı. Grup 1de PTAHye eşlik eden KAHsi olanlar grup 1a, olmayanlar grup 1b olarak ayrıldı. Grup 1de 44 hasta (grup 1a, n=27; grup 1b, n=17), grup 2de ise 26 hasta vardı. Gruplar, yaş, cinsiyet, ateroskleroz risk faktörleri, C-reaktif protein (CRP), fibrinojen, demir, ferritin yönünden karşılaştırıldı.
Bulgular: Periferik tıkayıcı arter hastalığı semptomlarıyla başvuranlarda, KAH görülme oranı %61.36 idi. Grup 1 ve 2 arasında, cinsiyet ve sigara kullanımı açısından anlamlı fark bulundu (p<0.05). Aterosklerozun diğer risk faktörleri açısından grup 1 ve 2 arasında anlamlı fark bulunmadı (p>0.05). C-reaktif protein seviyesi açısından, grup 1a ile grup 1b arasında anlamlı fark vardı. C-reaktif protein seviyesi açısından grup 1a ile grup 2 arasında da anlamlı fark vardı. Fibrinojen ve demir değerleri açısından grup 1a ve 1b arasında anlamlı fark vardı (p<0.05). Periferik tıkayıcı arter hastalığı, KAH yönünden taşıdığı risk nedeniyle ciddi oranda mortalite ve morbidite nedeni olabilmektedir.
Sonuç: Çalışmamızın sonucunda CRP ve fibrinojen gibi akut faz reaktanlarının, KAH riskinin öngörülmesinde belirteç olarak kullanılabileceği ve cerrahi revaskülarizasyon planlanan periferik tıkayıcı arter hastalarının KAH yönünden ayrıntılı olarak araştırılması gerektiği düşünüldü.